İKİSİ de aynı partinin gemisindeler fakat aralarında bazı görüş farklılıkları var. Açığa vurmasalar da bu bir gerçek.
En kritik fark, başkanlık sistemi konusunda.
Anayasa ve sistem konularını her ikisiyle de görüşmüş bazı
akademisyenlerden de bunu dinledim. Cumhurbaşkanı Erdoğan "Türk
usulü başkanlık" için çok ısrarlı... Davutoğlu ise özel
görüşmelerinde isteksizliğini açıkça söylemese de hissettiriyormuş.
Hatta sistem değiştirmenin zorlukları anlatıldığında Başbakan
Davutoğlu "Bunu yukarıya da anlatın" mealinde bir şeyler
söylemiş.
Kamuya açık konuşmalarına dikkatle bakınca da bu farklar
görülüyor.
YENİ ANAYASA
TV'de gazeteci Melih Altınok, Cumhurbaşkanı'na, seçim
çalışmalarında yeterince başkanlık sistemi vurgusu yapılıyor mu,
diye sordu. Cumhurbaşkanı'nın cevabı şöyle:
"Yani pek bu vurgu yapılıyor diyemem."
Evet, iktidar partisinin seçim faaliyetlerinde başkanlık sistemi
şöyle bir söylenip geçilen tali bir konu. Hatta Davutoğlu'nun
seçimlerden sonra yeni bir anayasa yapılmasını anlatırken şunları
söylemesi dikkat çekicidir:
"Birlikte oturup şimdiye kadar gerçekleşmemiş bir şeyi birlikte
yapmaya çalışalım; sivil bir anayasa. Güçler ayrılığı prensibinden,
insan onuruna dayalı bir özgürlükçülük anlayışından başkanlığa
kadar bir perspektif var ama biz bunu kimseye empoze edecek
değiliz. Herkes kendi elindekini ortaya koysun ve makul, iletişime
açık bir şekilde yeni bir anayasanın temellerini atalım." (31
Mayıs)
Davutoğlu'nun "güçler ayrılığı" vurgusu yapması ve başkanlık
sistemi konusunda "Biz bunu kimseye empoze edecek değiliz" demesi
önemlidir.