Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, İsveç’in NATO üyeliği karşılığında Avrupa Birliği konusunu masaya getirmesi iki açıdan son derece önemlidir. Evvela Erdoğan’ın dış politikaya “al-ver” ilişkileri önceliğiyle baktığı bir kere daha görülüyor.
İkincisi, Avrupa’nın önemi… Daha üç dört yıl önce “Avrupa Birliği’ne ihtiyacımız kalmadı” diyen, “bunlar haçlı ittifakı” diye konuşan Erdoğan bile Avrupa’dan vazgeçemiyor.
Erdoğan, İsveç’in üyeliğinin görüşüleceği Vilnius zirvesinden hemen önce “Avrupa Birliği'nin önde gelen ülkelerinin ve AB liderliğinin Türkiye'nin üyeliğine açık ve güçlü destek mesajı vermelerini” istedi. Biden’dan da bu konuda destek talep etti.
Türkiye’nin İsveç’in üyeliğine destek vermesi elbette isabetlidir; hem terörle mücadele bakımından hem Türkiye ile Batı arasındaki ilişkilerin düzelmesi bakamından.
Fakat “Türkiye'nin AB üyeliğine açık ve güçlü destek mesajı” gelmedi, gelmeyecek de…
AB VE HUKUK