Taha Akyol Karar Gazetesi

Erdoğan’ın enflasyon çıkmazı

Karar Gazetesi Yazarı Taha Akyol'un bugünkü (29.03.2022)''Erdoğan’ın enflasyon çıkmazı'' başlıklı yazısı.

29 Mart 2022 | 1.752 okunma

Doların yükselmesini önlemek için getirilen Kur Korumalı Mevduat (KKM) sistemi, Hazine’ye ilk üç ayda 17 milyar lira yük getirmiş. Prof. Şenol Babuşçu’ya göre, dolar haziran sonuna kadar ayda 50 kuruş artarsa Hazine’ye binen yük 63.1 milyar liraya, ayda bir lira artarsa 74 milyar liraya çıkacak!

Cumhurbaşkanı Erdoğan Tokat’ta misafir olduğu çiftçilere “tarıma desteği 25 milyar liradan 29 milyar liraya çıkardık” diyordu. İnşallah gençlerimiz bundan ders alır. Bir daha böyle hesapsız kitapsız hatalar yaparak, gelecek nesilleri zor taşınan yük altına sokmaz. 84-89 arasında bu ödemeleri yapmasaydık aile başına herkese 1 milyon TL para ödeyebilirdik. 9 bin ilave okul, 900 orta boy fabrika, 500 hastane ve 4 bin km otoyol daha yapardık. 100 bin insan iş sahibi olabilirdi. İşte geçmişin hatalarının bir topluma ne kadara mal olduğunun basit bir bilançosu budur.

Bütçede faiz ödemelerine 240 milyar lira ayrıldığını da belirtelim; KKM sisteminden ayrı olarak!

Kaynaklar nasıl yanlış yerlere akıyor, enflasyon nerelerden geliyor, görüyorsunuz.

‘FAİZ SEBEP’ Mİ?

Türk ekonomisinin üç asırlık sorunu tasarruf yani sermaye birikimi yetersizliği ile sürekli dış ticaret açığıdır. Her devirde yabancı sermaye ve dış krediye ihtiyaç duymamız bundandır.

Özal’ın 24 Ocak 1980 programı ile Ecevit ve Kemal Derviş’in 14 Nisan 2001 programı çözüm yolunda ciddi yapısal reformlardı.

AK Parti iktidarı, Kemal Derviş reformlarının ve AB sürecinin gerektirdiği disiplinle ekonomiyi on yıl başarıyla yönetti. Ekonomi büyüdü, faiz yüzde 7’ye indi. Ak Parti’nin 2001 Programında da “IMF ve Dünya Bankası’yla ilişkilerin sürdürüleceği” yazılıydı. (Bölüm III, parg. 7)

Fakat Başbakan Erdoğan’ın 2011’de “faiz sebeptir” ve “sıfır reel faiz” diyerek konuşması, politika değişikliğinin, ‘hetorodoks’ politikalara yönelişin işaretiydi. (Bloomberg HT, 29 Nisan 2011)

Uzun vadeli reformlardan kısa vadede piyasayı canlandırıp oy getiren tüketim (borçlanma) ve inşaat öncelikli politikaya yöneliş başlıyordu.

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek 2015 yılında alarm vermişti:

“Reformlar uzun vadede sonuç veriyor diye kaçınılıyor… Reform yapılmazsa Türkiye yata kalka gider ama o bizi bir yere götürmez. 90’lı yıllar bunun en güzel örnekleriyle doludur.” (13 Eylül 2015)

Bugün canavara dönüşmüş olan enflasyonun sebebi faiz değil, işte budur.

DÇM DERSLERİ

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Yaşasın evrensel hukuk 22 Kasım 2024 | 504 Okunma Türkiye ve Hamas 20 Kasım 2024 | 1.243 Okunma Atatürk ve Ak Parti 19 Kasım 2024 | 1.570 Okunma Adalet Bakanı ne diyor? 17 Kasım 2024 | 815 Okunma Yeni tehlike Trump 15 Kasım 2024 | 1.410 Okunma