ARKADAŞIMIZ Ahmet Sever'in "Abdullah Gül ile 12 Yıl" kitabını dün okumaya başladım, bitirdikten sonra hakkında yazacağım.
Hürriyet Pazar'daki açıklamalarını tabii okudum. Ortaya çıkan, olgun devlet adamı Abdullah Gül portresidir.
Gül'ün bu vasfı zaten biliniyor ama kitapta kamuoyuna ilk defa yansıyacak önemli olaylar da anlatılmış.
Siyasette güçlü olunan dönemlerde siyasi olgunluk göstermek zordur! "Güç zehirlenmesi" denilen maraz, demokratik kültürü ve kurumları oturmamış toplumlarda öteden beri maalesef yaygındır.
Bu seçimlerde sandıktan herkesin kendini "güçlü" sayabileceği bir sonuç çıktı. Diğer bir deyişle kimsenin kendini "tek güç" sayamayacağı bir sonuç...
Sağlıklı bir koalisyon kurulabilmesi, siyasilerin olgunluğuna bağlı.
OYLAR DEĞİŞİR Mİ?
Sandıktan koalisyon tablosunun çıkması seçmen davranışlarında bir değişme eğilimi yarattı mı diye İPSOS'un araştırmalarına baktım.
Bir hükümet kurulamaz da erken seçimlere gidilirse nasıl bir sonuç çıkacağını kestirmek için "seçim sonrası" araştırmaları önemlidir.
Evvela, seçmenlerin yüzde 67'si, 7 Haziran'da verdiği oydan memnun, fakat yüzde 32'si memnun değil! Bu yüzde 32'lik kesim yeni bir seçimde oy değiştirebilir!
Bu mümkündür. Çünkü sonbahara kadar hükümet kurulamazsa, bugünkü toplumsal psikolojinin yerine, birbirleriyle kavga edip hükümet kuramayan sorumsuz politikacılar algısı ön plana çıkar. Seçmenlerin bir kısmı "istikrar" endişesiyle oy davranışını değiştirebilir.
Bu da en çok AKP'nin lehine olur.
SEÇMEN AKIŞKANLIĞI
Peki AKP niye bunun yolunu açmak yerine koalisyon istediğini kuvvetli ifadelerle vurguluyor?