Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı dövize endeksli mevduat politikası Türkiye’yi uçurumun kenarından cevirdi, bu bir gerçek. “Rekabetçi kur” lafının yanlış olduğu görüldü zira yüksek kur enflasyonu körüklüyor, fiyat belirsizliğine yol açarak üretim ve tedarik zincirinde kopmalar yaratıyordu.
Erdoğan fazla öfkelenmiş olsa da TOBB’un “piyasaların ivedilikle istikrara kavuşmasını sağlayacak acil önlemler alınmasını ve öngörülebilirliğin temin edilmesini” talep etmesi, TÜSİAD’in “genel kabul görmüş iktisat bilimi kurallarına hızla dönülsün” çağrısı, , EGİAD’ın “bilimin ışığında, rasyonel politikalara geçilmeli” demesi, TÜRKKONFED’in “faiz kur, enflasyon sarmalına takıldık” diye yakınması haklıydı elbette.
Nihayet, ‘kur korumalı TL vadeli mevduat’ kararıyla dolar 18’lerden 12 liralara düştü.
Eleştiri hürriyeti demokrasinin sadece fazileti...