CUMHURBAŞKANI Erdoğan'ın nasıl bir başkanlık sistemi istediğini konuşmalarından anlayamıyorum.
Çünkü anayasa hukukunun sistemlere ilişkin kavramlarıyla konuşmuyor.
Sözgelişi, savunduğu sistemde “başkan”ın yetkileri ne olacak, nasıl denetlenip dengelenecek?
Denetleme ve denge organları güçlü ve ‘bağımsız’ olabilecek mi?
Yargı bağımsızlığı nasıl düzenlenecek?
Sorular çoğaltılabilir; bunları bilmiyoruz.
Eğer AK Parti’nin 2011’de Meclis Komisyonu’na verdiği taslak hâlâ geçerli ise, ona ancak “başkan sistemi” denilebilir, çünkü başkana aşırı yetkiler veriyor, denetim ve dengeyi ise güçsüz tutuyor.
İTHAL ANAYASA!
Sistem konusuyla ilgili kavramlara değinmeyen Cumhurbaşkanı savunduğu başkanlık sistemini övmek için “yerli, milli, kadim yönetim geleneğimiz” gibi vurgular yapıyor.
Bugüne kadar bütün anayasalarımızın ithal olduğunu, yerli anayasa yapmak gerektiğini de söylüyor.
Milli ve yerli benim de savunduğum kültürel değerlerdir fakat sistem meselesiyle ilgili değildir. Nitekim Cumhurbaşkanı’nın haklı olarak kuvvetli ifadelerle savunduğu “meclis, seçim, sandık, milli irade” hatta “anayasa” kavramının kendisini de Batı’dan almadık mı!