GENÇ hâkim ve savcı adayları kuralarını çekip görev yerlerine atandılar. Adalet yolunda başarılar diliyorum.
Eski bir meslektaşları olarak da kendilerine seslenmek istiyorum.
Hiç şüphesiz ülkede güvenilir bir adalet sistemi kurmanın birçok unsurları vardır ama en önemlisi, hukukun üstünlüğüne hukukçuların inançla bağlanması ve bu ilkeye azimle sahip çıkmasıdır.
Kanun ezberlemekle iyi hukukçu olunmuyor. Hukukun felsefi özünü, hukuku oluşturan adalet, özgürlük, eşitlik ve güvenlik gibi değerleri bilgiyle ve inançla özümsemiş olmak gerekiyor.
DÜNDEN BUGÜNE
İyi hukukçu, hukukun evrimini de izlemelidir. Eski zamanlarda efendinin kölesine iyi davranması “adalet”ti; bugün köleliğin yok edilmesi, eşitlik ve özgürlük gibi değerler “adalet”tir.
Osmanlı’nın neden fıkıhtan modern hukuka geçme ihtiyacını duyduğunu anlamak “hukuk” kavramını özümsemek için çok önemli bir tarihi veridir. Zamanımızda hukukun gelişmesini takip etmenin yolu, AİHM içtihatlarını izlemektir.
Hâkim ve yargıçların mesleki başarıları için de bu gereklidir.
Kişi dokunulmazlığı, ifade hürriyeti, din ve vicdan hürriyeti, adil yargılanma hakkı, etkin soruşturma, hukuk güvenliği, ölçülülük gibi çağımızda “adalet” kavramını oluşturan temel normlar AİHM içtihatlarıyla gelişmektedir.
Fakat “adalet insanı”nın bilgi yanında bağımsız kişiliğe ve hür vicdana sahip olması da lazımdır. Büyük Cevdet Paşa Mecelle’de ne güzel yazmıştır: “Hâkim hakîm, fehîm, müstakîm ve emîn, mekîn, metîn olmalıdır.”