İslami camiada çeşitli vakıflar bu olayda ‘yan kuruluş’ gibi değil, siyasi otoriteden bağımsız “sivil toplum kuruluşu” gibi davrandılar. “Otorite ve itaat” kültürünü sürdürmek yerine “hukuk ve demokrasi” kavramına sahip çıktılar. Önemi açık değil mi? Camiayı iyi tanıyanların söylediğine göre, cemaat ve tarikat vakıfları “itaat”e devam etmişlerdir. İtiraz edenler eğitimli ve şehirli bireylerin kurduğu gerçek STK’lardır. Eğitim ve şehirleşmenin “bağımsız birey” kültürünü geliştirmesinin çok çarpıcı örneklerinden biridir bu. DEĞİŞEN SOSYOLOJİ Eğitimin ve şehir hayatının siyasi kültürde “bağımsız birey”i, dolayısıyla eleştirel davranışı güçlendirmesi geri çevrilemez bir dinamiktir.