MUHALEFET iktidarı eleştirirken ekonomide sıkıntıya girildiğini, baskıcı eğilimlerin arttığını söyleyebilir.
Fakat bilimsel araştırmalar da bunu doğruluyorsa, iktidar
partisinin "Niye bu noktaya geldik" diye kafa yorması, 13 yıllık
grafiğini gözden geçirmesi gerekmez mi?
Sonunda söyleyeceğimi hemen şimdi söyleyeyim: Denetim ve denge
mekanizmalarının zayıf olduğu ülkelerde iktidar süresi uzadıkça güç
hırsı artıyor, bu da toplumsal gerilimleri artırıyor...
'MERKEZ' ERİYOR
Koç Üniversitesi'nden Prof. Ali Çarkoğlu ve arkadaşlarının
"Haziran 2015 Seçimlerine Giderken Kamuoyu Dinamikleri" konulu
çalışmasından bahsediyorum. Bu çalışmanın bir önemi de sadece
"bugün"ü değil, önceki yılları da içerdiği için "gidişat"ı
görmemizi sağlamasıdır: Geneli itibarıyla, 2011 yılına kadar
iyileşme, ondan sonra bozulma eğilimi görülüyor.
İlk dikkatimi çeken husus, kutuplaşmanın artması, "merkez"in
zayıflamasıdır. Bunun nasıl bir sosyolojik alarm olduğunu iktidar
blokunda en iyi anlayacak kişi Başbakan Prof. Davutoğlu'dur.
1990 araştırmasında kendini sağ ve sol kavramlarına yerleştirmeyen
ve "merkez"de yer alanların oranı yüzde 54.5 iken, bu oran 2015'te
yüzde 36.4'e inmiş!
Bu kutuplaşma iktidardaki sağ partinin yüksek oylarını önemli
ölçüde konsolide eder, pekiştirir. Fakat toplumda otoriterleşme,
dışlanma, güvensizlik gibi tedirginliklere de yol açar.
Araştırmanın bulguları da maalesef bunu doğruluyor.
OTORİTERLEŞME OLGUSU