Bu suale kestirme cevaplar verilebilir, kimden yana olduğunuza göre! Ama doğru cevap vermek için bir ekonomiye dış kaynak nasıl gelir, bu konuda bir ön bilgiye sahip olmak lazımdır.
Fakat bizim siyasi kültürümüzde “bilgi” ile, verilerle konuşmak değil, hamaset ve husumet daha etkilidir! Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Ankara mitingindeki sözleri:
“‘Londra’dan 300 milyar dolar getirecekmiş… Nasıl oluyor da olmayan bir şeyi getiriyorsun? Herhalde bunlar, daha önce getirdikleri esrar, eroin vesaire bunları göndermişler ki şimdi bunların bedelini geri döndürme gibi bir gayreti var, daha önce böyle bir iftirayı yaptı ya, olmayan bir şey, vaad edilmez ve gelmez.”
Erdoğan’ın bu sözlerinde dış yatırımın nasıl geleceği ya da gelmeyeceği gibi ‘rasyonel’ bir tartışma yerine, muhalefeti karalama üslubu açık.
Halbuki iktisadi konuları iktisat diliyle tartışmak, siyasi kültürümüzün rasyonelleşmesinde son derece önemlidir ama bizde siyaset dili iktisat dilini boğuyor ötede beri…
İKTİSATÇILAR NE DİYOR?