CUMHURBAKANI Erdoğan 1 Kasım seçimleri için fazlaca meydanlara inmeyecekmiş. Kendisi şöyle diyor: "7 Haziran öncesinde devlete ait toplu açılış törenleriydi katıldığım, bu süreçte o tür pek açılış paketleri yok, çok az sayıda var ama özel sektörden bazı davetler geliyor... 7 Haziran programları gibi bir program olmayacak."
Niye? Çünkü 7 Haziran seçimleri için "halkla buluşuyorum"
diyerek partisi için mitingler yapması partisine oy getirmedi,
aksine oy kaybının sebeplerinden biri oldu.
YARAR-ZARAR DÜŞÜNCESİ
Keşke böyle yarar-zarar hesabından değil de parlamenter sistemde
cumhurbaşkanlarının partiler karşısında tarafsız olması ilkesine
saygı göstererek seçim meydanlarına inmeseydi.
Sistemin işleyişinde yeni gerilimler çıkmazdı, hatta belki
partisinin oy kaybı da bu kadar olmazdı.
Cumhurbaşkanı'nın seçim meydanlarına çıkmasının partisine oy
kaybettirmesi benim iddiam değil. AKP'nin yetkili kurullarında
müzakereye açılmayan kamuoyu araştırmaları gösteriyor bunu.
AK Parti'nin 'akıntıya uymayan' isimlerinden Hüseyin Çelik de bu
gerçeği şu sözlerle ifade etmişti:
"Meydanlara inmenin AK Parti'ye oy isteme amacına yönelik olduğu
algısı, bu propagandanın zemin bulması AK Parti'ye yaramamıştır. Bu
zaten kamuoyu araştırmalarıyla ortaya çıkmış bir şey. (20 Temmuz
2015)
TEORİ VE SİSTEM
Mesele iki bakımdan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın davranışlarını aşan
bir öneme sahiptir:
-Teorik bakımdan: Cumhurbaşkanı'nın partiler karşısında tarafsız
davranması konusunda anayasa hukuku ve siyaset bilimi kitaplarında
yazılanlar, filozofların uydurması değildir. Asırlarca yaşanmış
tecrübelerin ifadesidir.