Merkez Bankası 1931’de kurulduktan sonra, en müdahaleci hükümetler zamanında bile belli bir özerk davranış içinde oldu. İlk Genel Müdür Selahattin Bey, Başvekil İsmet Paşa’nın ‘avans’ talebini reddetti… Başkan Bülent Gültekin, Başbakan Tansu Çiller’e direndi…
Ecevit hükümeti döneminde krizden çıkış için uygulanan 2001 reformlarında Merkez Bankası kanunla bağımsız hale getirildi. Bu ‘araçsal’ bir bağımsızlıktır, yani Merkez Bankası, uygun göreceği para politikası araçlarını, bu arada kuru ve faizi iktidardaki parti değil, Merkez Bankası’nın “doğrudan kendisi belirler.” (md.4/1)
Kanunda bağımsızlığı teyid eden şu madde de var: “Banka, bu Kanun ile kendisine verilen görev ve yetkileri, kendi sorumluluğu altında bağımsız olarak yerine getirir ve kullanır.” (Md. 4/III, c)
Dünyada da bu düzenlemeler hep, iktidar partilerinin seçim hırsıyla para basarak birkaç yıl sonra enflasyonu patlatmalarını önlemek için konulmuştur...
‘YAPAMAYACAĞI İŞLEMLER’
Bizim 2001 tarihinde yeniden düzenlenen Merkez Bankası Kanunu’muzda başka maddeler de var. Kanunun “Bankanın Yapamayacağı İşlemler” bölümünde...