Kamu İhale Kanunu’nun başına gelenler, iktidarın yirmi yılını yansıtan bir film gibidir. Kamu eliyle “bizden” iş çevrelerine servet transferi, pahalı inşaatlar, hukuk devleti imajının gölgelenmesi, son yıllarda yatırım gelmemesi, ama bütün bunlar olurken, ‘uçuyoruz, dünya bizi kıskanıyor’ propagandası…
Filmin ilk bölümünde 2001 krizi var… Popülizm ülke kaynaklarını tüketmiş, ekonomi krize girmiştir. Kemal Derviş’in ünlü “15 Kanun”undan biri, 4 Ocak 2002’de kabul edilen 41 maddelik Kamu İhale Kanunu’dur.
Ecevit imzasıyla Meclis’e sevk edilmişti. Artık iktidarlar ‘yandaşa ihale’ yapamayacaktı. Avrupa Birliği standartlarına göre ihaleler şeffaf, rekabetçi ve mutlaka ‘iktisadi’ olacaktı. Sadece kanunda yazılan çok sınırlı “istisna” hallerinde “davet usulü” uygulanacaktı.
BOZULMA BAŞLIYOR
AK Parti iktidarı bu “istisna”ları genişleterek kanunu değiştirmeye başladı, istediğine ihale verme yollarını genişletiyordu.
Durmuş Yılmaz 2020’deki bir açıklamasında İhale Kanunu’nunda “191 değişiklik yapıldı, kaynak tahsisi bozuldu ve yolsuzlukları arttı” diye açıklama yapacaktı....