Taha Akyol Hürriyet Gazetesi

Mesela Mısır

ORTADOĞU kültüründe hukukun nasıl siyaset altında ezildiğine dair en yeni örnek, Mısır'da eski Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin üstelik "casusluk" gibi uyduruk bir suçlamayla müebbet hapse...

21 Haziran 2016 | 2.148 okunma

ORTADOĞU kültüründe hukukun nasıl siyaset altında ezildiğine dair en yeni örnek, Mısır'da eski Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin üstelik "casusluk" gibi uyduruk bir suçlamayla müebbet hapse mahkûm edilmesidir.

Ortadoğu’da hukukun siyasi güç tarafından ezilmesinde rejimlerin İslamcı ya da laik olması hiç fark etmiyor.

Meşruiyetini hukuka uygunluktan almayan muktedirler siyasi güçle ve ideolojiyle meşruluk kazanmaya çalışıyor...

Ali Mezghani’nin “Tamamlanmamış Devlet, Arap Ülkelerinde Hukuk Sorunu” adlı eserinde ayrıntılı olarak anlattığı gibi, hukuku önemsiz gören bu köklü kültür “itaat iktidarları” yaratıyor. Hukukun iktidarları denetleyecek kadar güçlenmesine imkân vermiyor. (Bilgi Üniversitesi Yayınları)

FARKLI FETVALAR

Arap Baharı’yla Mısır’daki çeyrek asırlık Mübarek diktatörlüğü devrildi. Müslüman Kardeşler’in lideri Muhammed Mursi, halkoyuyla cumhurbaşkanı seçildi.

Yeni anayasa yapımında Mısırlı İslamcılar ve laikler uzlaşmadılar. Bu olgunluğu sadece Tunuslular gösterdi.

Mısır’da anayasa yapım sürecinde kutuplaşma sertleşti. 3 Temmuz 2013’te General Sisi darbe yaptı. Mursi tutuklandı, darbe rejimine karşı yapılan gösteriler kanla bastırıldı.

Ezher Şeyhi Ahmed El-Tayeb, fıkhın özel hukuk alanındaki “ehvenişer” kaidesini kamu hukuku alanına taşıyarak darbenin meşru olduğuna fetva verdi; derhal aynı gün!

Fakat Dünya Müslüman Âlimler Birliği adlı kuruluşun reisi Yusuf el Kardavi ise darbeyi kınayarak Müslümanların Mursi’yi desteklemesi gerektiğini belirten bir fetva yayınladı...

MURSİ KARARLARI

Fetva müessesesinin tarihte de nasıl siyasi amaçlara alet edildiğine dair çok örnek var. Bu gelenek aslında hukukun siyaset karşısında ezilmesi geleneğidir. Ortadoğu’da modern hukuk kuralları da muktedirlerin istediği yönde eziliyor.

İşte, Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi 16 Haziran 2015’te darbe mahkemesi tarafından Katar hesabına casusluk yaptı diye müebbet hapse mahkûm edilmişti! İlaveten, darbe rejimi protestoları “terör” kabul etmiş, silahsız Müslüman Kardeşler’i “terör örgütü” ilan etmişti! Mursi’ye bir de bu gerekçeyle idam cezası verilmişti!

Mısır Müftüsü de bu cezaları onaylamıştı.

Aradan bir yıl geçti, 16 Haziran 2016’da Mursi yine “casusluk”tan müebbet hapse mahkûm edildi, üç gazeteciye de casusluktan idam cezası verildi!

Totaliter rejimlerin tipik ‘yargılama’ örnekleridir bunlar.

BİR DE BUTTO VARDI

Mursi’yi hukuk açısından değil, sırf İslami ideoloji gayretiyle savunmak ya da laik ideoloji gayretiyle Mursi’nin bunu hak ettiğini düşünmek hukukun aşağılanması olur. Sorun dini ve ideolojik değil, hukukidir.

Pakistan’da seçilmiş sosyal demokrat Başbakan Zülfikar Ali Butto da 7 Temmuz 1977’de İslamcı General Ziya ül Hak tarafından darbeyle devrilmiş ve uyduruk bir mahkeme (kangroo court) kararıyla idam edilmişti!

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Yaşasın evrensel hukuk 22 Kasım 2024 | 540 Okunma Türkiye ve Hamas 20 Kasım 2024 | 1.245 Okunma Atatürk ve Ak Parti 19 Kasım 2024 | 1.570 Okunma Adalet Bakanı ne diyor? 17 Kasım 2024 | 816 Okunma Yeni tehlike Trump 15 Kasım 2024 | 1.412 Okunma