Taha Akyol Karar Gazetesi

Mezhep ve devlet

Sünni Osmanlı ile Şii İran tarihlerinden birinin laik cumhuriyetle, öbürünün ‘İslam Cumhuriyeti’ ile sonuçlanmasını “tarih laboratuvarında” çok iyi izlemek lazım.

10 Ocak 2020 | 3.602 okunma

Değer yargılarımızı bir an kapıda bırakarak, laboratuvarda bir fizik deneyini gözlemliyor gibi… İkisi de Türkmen beyliği olarak yola çıktı. Şah İsmail ilaveten Safevi tarikatının reisiydi. Savaşlar ve artan toplumsal ihtiyaçlar ikisinde de kurumlaşma ve yasalar gerektirdi. Orhan Gazi’nin medrese kurması, Anadolu beyliklerinden hukukçuların (fakih) gelmesi… Şah İsmail’in vergi düzenlemesinden başlayarak Fars ve Arap kökenli Şii ulemayı görevlendirmesi… Fatih devşirme sistemini geliştirerek güçlü merkezi otorite kurdu. Devşirmeler Türk kültürüyle yetiştiriliyordu, yargı dili tamamen Türkçeydi. İran’da ise Şah İsmail ve çocuklarının geliştirmek istediği “merkezi otorite”nin bürokrasi ihtiyacı eğitimli Farslarla karşılandı. Aşiretten devlete yöneliş, ‘Farslaşma’ anlamına gelecekti.   

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Yaşasın evrensel hukuk 22 Kasım 2024 | 515 Okunma Türkiye ve Hamas 20 Kasım 2024 | 1.243 Okunma Atatürk ve Ak Parti 19 Kasım 2024 | 1.570 Okunma Adalet Bakanı ne diyor? 17 Kasım 2024 | 815 Okunma Yeni tehlike Trump 15 Kasım 2024 | 1.410 Okunma