Taha Akyol Hürriyet Gazetesi

Milli irade

BAŞBAKAN Davutoğlu dünkü konuşmasında yine "milli irade" vurgusu yaptı. Bunun üzerine nicedir yazmak istediğim yazıyı bugün yazıyorum. Benim mahallem, “merkez sağ” denilen sosyolojik ve siyasi akımdır. Ben...

27 Ocak 2016 | 1.854 okunma

BAŞBAKAN Davutoğlu dünkü konuşmasında yine "milli irade" vurgusu yaptı.
Bunun üzerine nicedir yazmak istediğim yazıyı bugün yazıyorum.
Benim mahallem, “merkez sağ” denilen sosyolojik ve siyasi akımdır. Ben buna “Özal-Menderes çigisi” de derim. Merkez sağın iki temel önceliği olan “kalkınmacılık” ve “milli irade” kavramını savunurum. Devrimci değil evrimci olmasını, “milli-manevi değerler” referansını da doğru buluyorum.
Fakat kuvvetle benimsediğim “milli irade” kavramının otoriter yorumunu eleştiriyorum.

KÖKENİ JAKOBEN

Muhafazakârlarımıza belki sürpriz gelir ama “milli irade” Fransız devriminde Jakobenlerin kavramıdır. Mutlak krallık devrimle yıkılmış, yerine “halkın matlak hâkimiyeti” gelmişti. Bu, hür seçimler demek değildi. Devrimcilerin millet adına “kayıtsız şartsız” hâkimiyetiydi.
Bu anlayışın teori babası olan Rousseau’nun meşhur sözü: “Kral sınırlanır, halk sınırlanmaz.”
Bu sebepten “kuvvetler birliği” ilkesi Fransız cumhuriyetinin başlangıçtaki ilkesi oldu. Bizde de Kurtuluş Savaşımızda ve Tek Parti döneminde “hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir”.
Dışa karşı kayıtsız şartsız bağımsızlık; Kurtuluş Savaşımızın ruhu.
Fakat içeride?
Tek Parti bu otoriter “milli irade” nin temsilcisidir, “kuvvetler birliği” ilkesi kabul edilmiştir.
Benim “Atatürk’ün İhtilal Hukuku” adlı kitabımın konusu budur.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Yaşasın evrensel hukuk 22 Kasım 2024 | 541 Okunma Türkiye ve Hamas 20 Kasım 2024 | 1.245 Okunma Atatürk ve Ak Parti 19 Kasım 2024 | 1.570 Okunma Adalet Bakanı ne diyor? 17 Kasım 2024 | 816 Okunma Yeni tehlike Trump 15 Kasım 2024 | 1.412 Okunma