Yolsuzluk iddiaları ayyuka çıkıyor; ne iktidardan bir hassasiyet, ne de yargıdan bir hareket…
Dün muhalefet partileri suç duyurusunda bulundular
Sedat Peker’i aşağılayarak iddiaların üstü örtülebilir mi? İddialar hukukun mutlaka ciddiye alması gereken ayrıntılar içeriyor. İsim, mekân, zaman belirtiyor. Rakamları ortaya dökülen servet ve rüşvetler… Tanık gösterilen isimler… Siyaseten güçlü isimlerle ilişkiler…
İsimlerden biri yurt dışına yurt dışına kaçacakken havaalanında yakalandı.
“Şüpheli kişilerin sermaye piyasası ile ilgili olarak bu piyasanın araçlarını kullanmak suretiyle piyasa dolandırıcılığına sebep oldukları, aynı zamanda nüfuzlarını kullandıkları, bu nüfuzlarını kullanarak kişileri menfaat temin etmeye zorladıkları ve kişilerden menfaat temin ettikleri, sahte haciz işlemleri yaptıkları…”
Suç duyurusu böyle devam ediyor.
İktidara destek vermeyi dini bir vecibeymiş gibi gösterenler ne diyor? “Bizden” olunca mübah mı?!
Hz. OSMAN DÖNEMİNDEN…
Hz. Osman’ın “beytülmal görevlisi”, yani devlet hazinesinin başındaki yetkili, Abdullah bin Erkam isimli bir sahabeydi. Osman, devlet hazinesinden çeşitli kişilere yüksek miktarda ödemeler yapmasını emrettiğinde Abdullah bunu reddeti; devlet parası kişilere ‘ihsan’ edilemezdi.
Hz. Osman, Abdullah’ı azarlamıştır:
“Sen benim emrettiklerimi teslim eden hazine görevlimsin.”