OTORİTER rejimlerin de otoriter kültürün de önemli göstergelerinden biri, ölçüsüz cezalandırma tutkusudur.
“Çocuk yaştaki gençlere bile ‘Cumhurbaşkanı’na hakaret’ten
soruşturmalar açılması ve bu davaların açılmasına Adalet
Bakanlığı’nın izin vermesi bunun tipik bir örneğidir” diye daha
önce de yazmıştım.. (24 Ocak 2015)
ŞU SUÇLARA BAKIN
Hürriyet gazetesi, eski Mısır Cumhurbaşkanı Mursi hakkında idam
istenmesini “dünya şokta” ifadesiyle kınayarak “Yüzde 52 ile
seçilen cumhurbaşkanına idam” başlığıyla haber yapmıştı.
Propaganda makinesinin düğmesine basıldı, Hürriyet’e yapılan
saldırıları biliyorsunuz.
“Otoriter kültür” bakımından tipik bir gösterge, bir avukatın bu
haberden dolayı Hürriyet hakkında yaptığı suç duyurusuydu:
“Cumhurbaşkanı’na hakaret ve tehdit...
Halkı Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı silahlı eyleme teşvik...
Suçu ve suçluyu övme...
Anayasal düzeni yıkmaya çalışmak!”
Savcılık tabii bu zırva iddiaları reddetti, takipsizlik kararı
verdi, karar kesinleşti.
‘ENDİŞE VERİCİ’
Burada önemli olan “silahlı eyleme teşvik, anayasal düzeni
yıkmaya çalışmak, suçu ve suçluyu övmek” gibi akıl almaz şiddetle
ceza taleplerinin yapılmasıdır.
Otoriter cezalandırma tutkusunu görüyor musunuz?!
İktidar destekli medyanın linç kampanyaları...
Hâkim kararıyla atanan kayyumların partili olması...
El koydukları yayın organlarının bir gecede partili hale
gelivermesi...
Adalet Bakanlığı’nın çocuklar hakkında bile dava açılmasına izin
vermesi...
Ceza hukukunu ve yargılama usulünü altüst eden “yapboz”
kanunları...