BAŞTAN şunu belirteyim, Ortadoğu depreminde güçlenmekte olan tek
faktör, Kürt hareketidir.
İşte Barzani bağımsızlık işareti verirken, KCK da Güneydoğu’yu
“Rojava” haline getirmek için terörü tırmandırıyor.
Parti ve ideoloji at gözlüklerini bir kenara atarak, yakından
bakalım.
“Demokratik özerklik” denilen totaliter sistem Öcalan tarafından
teorileştirildi ve 2005 yılında Kandil’de Kongre-Gel toplantısında
kabul edildi. Bildiğimiz demokrasiyi reddeden, Stalin-Kaddafi
karması bu “özerklik” modelinde yasama, yürütme ve yargı
örgütlerinin yanında bir de “özsavunma” adıyla silahlı güçleri de
vardır.
14 Temmuz 2011’de Diyarbakır’da “Demokratik Toplum Kongresi” (DTK)
toplantısında Aysel Tuğluk tarafından “demokratik özerklik ilanı”
bildirisi okundu...
SİLAHLI-BOMBALI ÖZERKLİK
Çözüm süreci döneminde uygulama askıya alındı, HDP’nin seçim
bildirgelerine koymakla yetinildi. Çözüm süreci siyaseti yürürken
örgüt, hükümetin gevşemesinden yararlandı, Cumhurbaşkanı’nın da
birkaç defa ifade ettiği gibi, bu dönemi “silah ve mühimmat
depolama” için kullandılar.
7 Haziran seçimlerinde de konuyu fazla gündeme getirmediler,
“Türkiyelileşme” kavramını öne çıkardılar.
Seçimlerden sonra terörü başlattılar. KCK Eşbaşkanı Bese Hozat,
örgütün gazetesine “yeni bir dönem başlıyor” diyerek özyönetim
talimatını veren bir makale yayınladı. (16 Ağustos 2015)
Çözüm sürecinde depoladıkları silah ve mühimmat hazırdı, hendek ve
barikatlarla “özsavunma alanları” oluşturuldu.
İşte devlet, üç aydır sokağa çıkma yasağı da ilan ederek bu
“özsavunma” ve “demokratik özerklik” yapılarını sökmeye
çalışıyor!
ROJAVA PLANI!
İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın 17 Aralık’taki açıklamasına göre,
operasyonlarda 862’si ağır olmak üzere 2.240 silah, 10 bin molotof
ve 10.5 ton patlayıcı ele geçirildi!
Kim bilir daha ele geçirilmemiş ne kadar silah ve mühimmat var?
Çözüm süreci sırasında nasıl depolama ve örgütlenme yapmışlar,
görüyor musunuz?
Selahattin Demirtaş bu silahları “hafif silahlar” diyerek tolere
ediyor!
Havai fişek mi bunlar? Çözüm süreci tantanalı bir şekilde yürürken
bile niye bu silahlar, bombalar depolanmıştı?!
Başbakan Davutoğlu, “Bunların niyeti içsavaş başlatmaktı” dedi. (17
Aralık)
Evet, örgüt çözüm sürecini işte bu amaçla kullandı. Ben o zaman
buna dikkat çekerek uyarıda bulunmuştum. (16 Temmuz 2013)
Bu vahim tablo karşısında PKK’nın bir ETA veya IRA gibi müzakereler
yoluyla çözüm istediğine hâlâ inanmak için ya kör olmak veya angaje
olmak lazım!
Kandil’in amacı Türkiye’nin güneydoğusunu “Rojavalaştırmak”tır!
İşte operasyonlarda “Suriye benzeri” kent görüntüleri ortaya
çıkıyor. Çok şükür halk buna katılmıyor.