MİTAT ÇELİKPALA, Putin Rusyası üzerine araştırmalarıyla tanınıyor. Taha Akyol’un sorularını cevaplandırdı: Putin nasıl bir adam? Dağılan Rusya’yı nasıl yeniden askeri de olsa süper güç haline getirdi? Putin aslında bir siyaset adamı olmaktan ziyade devletin, hatta eski Sovyet sisteminin bürokratik mekanizmalarında yetişmiş bir isim. Görevi devraldığı dönemde Rusya Federasyonu’nun içinde bulunduğu ağır ekonomik ve siyasi kriz ve bunun nedeni olarak görülen siyasetçilere duyulan güvensizlik, Putin’i karşımıza çıkarıyor. Putin yolsuzluğa bulaşmış siyasetçiler, Batılı büyük sermaye ile ekonomik düzeni ele geçiren oligark adı verilen yeni zenginlere karşı geleneksel devlet bürokrasisinin sistemi ele geçirmesinin bir sembolü. Ekonomik ve siyasi dalgalanmayı sonlandırması, merkezi otoriteyi hakim kılması ve farklı siyasi unsurların yanı sıra kilise ve toplumla ilişkileri normalleştirmesi onu etkin ve belirleyici kıldı. Buna küresel ekonomik büyümenin yaşandığı dönemin denk gelmesini de eklemek gerek. Dünyada ekonomik ve ticari büyüme ile eş zamanlı olarak artan petrol ve doğalgaz talebinin ve fiyatlarının yükselmesi, Avrupa pazarının yanı sıra Türkiye gibi büyük bir pazarın Rusya ile yakın işbirliğine gitmesi Rusya’ya çok büyük kaynak sağladı. Kabaca bir iki rakam vermek gerekirse 1998 küresel krizinde 10 dolara kadar düşen petrolün varil fiyatı Putin iktidarının erken döneminde 150 dolara kadar yükselmişti. Putin’in iktidarının ilk iki döneminde, 1999’dan 2008’e, Rusya’nın GSMH’si yüzde 94 büyürken kişi başına milli gelir iki kat arttı. Rus ekonomisinin büyüklüğü 210 milyar dolardan 1.