Devlet Bahçeli’nin bilinen çıkışı üzerine bir gelişme, bir yumuşama mı olacak diye beklerken, iktidarın dikkatsiz ve yargısız “kayyım” operasyonu derin bir hayal kırıklığı yarattı…
Daha önemlisi, DEM Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, şu sözleriyle bütün umutların üzerine bir ‘Şeyh Sait bombası’ attı, bütün umutları sabote etti:
“Çok iyi bilsinler ki Şeyh Saitler, Seyit Rızalar, Mazlumlar, Denizler, Sakineler ne yaptıysa Kürt halkı, Türkiye halkları da onların yaptıklarını yapacaktır!”
Hani müzakere, diyalog, demokratik yöntemler deniliyordu ya... Kandil’in ve KCK’nın bütün belgelerinde yer alan “silahlı ayaklanma” stratejini, Bakırhan bu sözleriyle bir kere daha teyit etti.
Zaten Bakırhan DEM içinde “Türkiyelileşme” akımına karşı, Abdullah Öcalan’ın bile değil, asıl Kandil’in mutemet adamlarından biridir, daima öyle olmuştur. “Sömürge” konuşmaları da vardır.
Liberal demokrasiye inanmış hukukçu Mithat Sancar yerine Bakırhan’ın getirilmesi, Kandil’in hesaplarına denk...