Taha Akyol Hürriyet Gazetesi

Siyasi normalleşme

MUHALEFET darbe karşısında çok iyi bir sınav verdi; ülkemizde iktidar-muhalefet ilişkilerinin normalleşmesi için bunu çok iyi değerlendirmek lazım. Demokrasi tarihimize altın harflerle geçecek şu tablo gelecekte de...

23 Temmuz 2016 | 1.133 okunma

MUHALEFET darbe karşısında çok iyi bir sınav verdi; ülkemizde iktidar-muhalefet ilişkilerinin normalleşmesi için bunu çok iyi değerlendirmek lazım.

Demokrasi tarihimize altın harflerle geçecek şu tablo gelecekte de zihinlerden silinmemelidir: Darbeciler bomba yağdırırken Meclis’te AK Partili, CHP’li,

MHP’li ve HDP’li milletvekilleri ölümü göze alarak demokrasiyi savunmak için orada hazır bulunuyordu!

Geçmiş darbelerde hiç böyle olmamıştı.

DARBE VE PARTİLER

Siyasi hayatımızda kutuplaşmayı körükleyen ve siyasi ilişkileri zehirleyen önyargılardan biri, muhalefetin darbe yanlısı olduğunun düşünülmesidir. Halbuki 27 Mayıs hariç, diğer bütün darbelerde hiçbir parti darbe yanlısı olmadı.

1971’de 12 Mart’a ilk meydan okuyan, Bülent Ecevit’ti.

12 Eylül’de diğer partiler gibi, CHP’nin de lider kadrosu sürülmüş, kapısına kilit vurulmuştu.

CHP’nin Tek Parti ve 27 Mayıs geçmişine bakarak hâlâ darbe yanlısı olabileceğini uzun süre propaganda eden iktidar, umarım artık bu söylemi artık bırakacaktır.

MHP de uzun süre orduyla “derin” bağları olan bir parti sanıldı. 12 Eylül’ün en çok mağdur ettiği siyasi parti MHP olduğu gibi son darbe girişimine de kararlılıkla karşı çıktı.

İktidar-muhalefet mücadeleleri artık normal düzeyde ve görüş farklılıkları üzerinden yürütülmelidir.

HDP VE SİLAH

Darbelerden, sıkıyönetimlerden, OHAL’lerden çok acı çekmiş bir tabana dayanan HDP’nin bugün de darbeye karşı çıkması normaldir.

HDP demokratik usullerin değerini daha iyi anlamalı, PKK’nın silahları siyasete müdahale ettiğinde de HDP karşı çıkabilmelidir.

HDP’de böyle sivil bir düşüncenin gelişebilmesi için bu parti dışlanmamalıdır. Partiler arası diyalog ve liderlerle görüşmeler olduğunda HDP de buna dahil edilmelidir.

HDP’yi parlamenter süreçlerden dışlamak onu en azından psikolojik olarak büsbütün Kandil’in yanına itmek olur.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Yaşasın evrensel hukuk 22 Kasım 2024 | 540 Okunma Türkiye ve Hamas 20 Kasım 2024 | 1.245 Okunma Atatürk ve Ak Parti 19 Kasım 2024 | 1.570 Okunma Adalet Bakanı ne diyor? 17 Kasım 2024 | 816 Okunma Yeni tehlike Trump 15 Kasım 2024 | 1.412 Okunma