Dünkü yazımda ekonominin AK Parti iktidarının ilk on yılında yükseldiğini, sonraki on yılda gerilediğini kendilerinin resmi rakamlarıyla yazmıştım.
Aynı iktidarın ülkeyi yükselten doğru politikaları, gerileten yanlış politikaları...
Erdoğan hayranı bir okurum şu tepkiyi yazmıştı:
“He ya, Cumhurbaşkanı bilmiyor ama sen allamesin!”
Bunu çok önemsiyorum. Zira toplumumuzda çok yaygındır: Konulara, verilere, bilgilere göre düşünmek yerine, zihnimizdeki şablonlarla ve bağlandığımız lidere göre düşünmek!.. “Bir bildiği vardır” diyerek müzakereye, araştırmaya zihin pencerelerimizi kapatmak…
AKLÎ İLİMLER?
Çok eski bir zihnî alışkanlığımızdır bu. İslam düşüncesinin yükselişi “rey ve içtihat” denilen rasyonel düşünceyle olmuş, düşüncenin otoritelerce konulmuş kalıplar içinde kalmasıyla gerileme başlamıştı.
Tarihçi Ahmet Yaşar Ocak’ın “Osmanlı İmparatorluğu ve İslam” adlı eserini okumayan, Osmanlı tarihi hakkında ahkâm kesmesin. (Alfa yayınları)
Prof. Ocak, İslam medeniyeti tarihindeki üç ana damardan bahseder:
“Biri Mısır, Suriye gibi daha muhafazakâr, ikincisi Irak ve İran gibi daha müsamahakâr ve tasavvufî, üçüncüsü ise daha felsefi ve akılcı bir zihniyetin temsilcisi olan Maveraünnehir olmak üzere üç önemli bilimsel damar…” (sf. 187)