ALMAN Parlamentosu'nun soykırım kararına karşı TBMM'nin yayınladığı ortak bildiriyi HDP yine imzalamadı, İdris Baluken "Tarihle yüzleşelim" dedi.
Selahattin Demirtaş öteden beri 1915 olaylarının “soykırım” olduğunu söylüyor, hem de vurgulu ifadelerle.Lozan’ı da yine vurgulu ifadelerle reddediyorlar.Türkiye’yi zaafa uğratacak her siyasi olaya destek veriyorlar, son tavırları da sürpriz değil.
Ben yine de birkaç tarihi gerçeği hatırlatmak isterim.
ERMENİ-KÜRT ÇATIŞMASI
Ermeni meselesinin ortaya çıkmasının temel sebebi, daha 1800’lerin ilk yıllarından itibaren gelişen Ermeni milliyetçiliğidir.
Bunun yanında Doğu Anadolu’daki arazi sorunları da önemli bir faktördür ve genellikle gözden kaçmaktadır.Kürtler göçerlikten yerleşik hayata geçtikçe arazi talepleri artmış ve doğu illerinde Ermenilerin arazilerini ele geçirmek istemişlerdir.
Osmanlı’da Müslümanlarla Ermeniler arasındaki çatışmalar bu sebeple yoğun olarak doğu illerinde ve Kürtlerle Ermeniler arasında yaşandı.Ermeni meselesini uluslararası boyuta çıkaran 1878 Berlin Antlaşması’nın 61. maddesinde Ermeni reformu öngörüldüğü gibi Doğu Anadolu’da Ermenilerin “Çerkezlere ve Kürtlere karşı güvenliğinin sağlanması” hükmü de yer alıyordu.
Çerkezler Ermenilere karşı öfkeliydiler çünkü Kafkasya’dan tehcir edilmişler, yerlerine Ermeniler ve Ruslar yerleştirilmişti.Din farkından başka esasen toprak sorunları sebebiyle de Ermeni çeteleriyle Kürt aşiretleri arasında çok kanlı çatışmalar yaşanıyordu.
TARİHTEN BİR ÖRNEK
Tuna vilayeti gibi Doğu Anadolu’yu da kaybetmemek için Abdülhamid, doğu illerinde Hamidiye alaylarını kurdu; sorun önlenemedi.İttihatçılar Rumeli gibi Doğu Anadolu’yu da kaybetmemek için toprak sorunlarını çözmeyi öncelikli hedef olarak ele aldılar.
Hatta reformu Avrupalı yöneticilerin yürütmesini bile kabul ettiler.O sırada Ermeni yayınlarında Kürtlere ağır sözlerle hücum edilmektedir.
Ayrıntıya girmeden bir tek örnek...