Düşünün ki 12 Eylül sabahına kadar birbirine kurşun sıkan bir toplumduk. Günde 20 kadar genç terör kurşunlarından hayatını kaybediyordu. Siyaset de o kadar kutuplaşmıştı ki, ülkede kan gövdeyi götürürken, Maraş’ta, Çorum’da kitlesel katliamlar yaşanırken, politikacılar uzlaşıp bir cumhurbaşkanı bile seçemiyordu.
Böyle bir toplumda merhum Özal, Mayıs 1983’te “dört akımı birleştiriyorum” diyerek parti kuracaktı. Yerleşmiş kutuplaşmalara dayanarak, fay hatlarını kurcalayarak politika yapmayı reddediyordu.
Bugün de buna ihtiyacımız var, Özal’ın ne kadar ileri görüşlü olduğu açık değil mi?
Geçen çarşamba günü merhum Özal’ın vefat yıldönümü münasebetiyle, mezarında bir tören düzenlendi. Haberlerde izlemişsinizdir. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu katıldılar. İmamoğlu’nun, Özal’ın anıt mezarına çevre düzenlemesi ile bir müze binası ve konferans salonu yaptırdığını orada öğrendim.
Törenden sonra salonda...