İKTİDARIN liderleri herhalde ellerinde böyle bir Türkiye
bulacaklarını dört-beş sene önce düşünmüyorlardı.
Hatta o zamanki açıklamalarına bakarsak adeta mucizeler
başarıyorlardı. Fakat gelinen yer çok endişe vericidir.
Baştan beri iktidara karşı çıkanların temel endişesi ise “İran
olmak” korkusuydu. Başımızı zorla kapatırlar mı endişesi bile
vardı.
İktidarın da muhaliflerinin de öngörüleri yanlış çıktı. Türkiye
artık bunalımlı bir ülkedir, “şeriat tehlikesi”nden de kimse söz
etmiyor.
NİYE ENDİŞELİYİZ
Bugün Türkiye’de endişe yaratan olgular bölünme ve terör
tehdididir, dış politikada yeterince dost bulamamaktır, yargının
siyasallaşmasıdır, fikir ve ifade özgürlüğü üzerindeki
baskılardır...
Yarın tarihçiler bugünleri yazarken bu kötüye gidişin yansımalarını
“yapboz kanunları”nda bulacaklar.
Ceza Kanunu, Ceza Muhakemesi Kanunu, HSYK ve Yargıtay kanunları,
son olarak Terörle Mücadele Kanunu ilk dönemlerde “AB kriterleri”
yönünde değiştirilmişti, son yıllarda ters yönde
değiştiriliyor.
Artık siyasi söylemlerin “yürütmeyle uyumlu” yargı tarafından
“iddianame” haline getirildiği bir dönemdeyiz!
Belli ki, tek sorunumuz terör değil. Terörle mücadele için sağlam
ve işlevsel olması gereken toplumsal ve kurumsal yapımızda böye
ciddi sorunlarımız var.