ESKİ Sağlık Bakanı Recep Akdağ ile ilgili bir anekdot dinledim, size de anlatayım. Sayın Akdağ memleketi Erzurum'da seçim çalışmaları yapıyor, bir muhtar diyor ki:
"Sayın Bakanım halk bu seçimde iktidarın kulağını çekecek!"
Akdağ'ın cevabı şöyle olmuş:
"İyi de çekeceğim derken kulağı koparırsanız elinizde kalır
sonra!"
Evet, böyle de oldu. İktidar gerçekten kulağının çekilmesini hak
eden yanlışlar yapmıştı; kibirli, otoriter tavırlar, siyasi
ayrımcılık... Halk iktidarın kulağını çekti kopardı.
Ortada iktidar yok, Türkiye koalisyon arayışında.
TARAFSIZ CUMHURBAŞKANI
Parlamenter sistemde cumhurbaşkanının neden partiler üstü, hakem ve
saygın bir konumda bulunmasının gerekli olduğunu bir kere daha
yaşayarak öğreneceğiz. Partiler bu kadar kavgacı olmasaydı,
cumhurbaşkanı kavgaya girmeyip partiler üstü kalsaydı, bugün yeni
bir hükümetin kurulması için daha iyimser olabilirdik.
Parlamenter sistemde uzlaşma kültürü ve cumhurbaşkanının partiler
arasında tarafsız olması neden önemli, görüyor musunuz?
Bugün, seçimlerde muhalefet partilerine karşı savaş yürütmüş bir
cumhurbaşkanımız var.
Öyle bir noktadayız ki, Cumhurbaşkanı muhalefetle kavgalıdır. Bütün
muhalefet partileri "Cumhurbaşkanı'nın parlamenter sistem
sınırlarına çekilmesini" şart koşuyor. Sistemin gereği de
budur.
İKİ SEÇENEK
Sayın Erdoğan'ın seçim akşamı yaptığı açıklama tam parlamenter
sistem cumhurbaşkanına yakışan bir açıklamaydı. "Gönlünde yatan
aslan"a değil "bütün partiler"e sesleniyordu. Sayın Erdoğan'ın
önünde iki davranış türü vardır:
-Ya kendisinin siyasi tutumu yüzünden Türkiye'nin koalisyon
kuramaması, ülkenin hükümetsiz kalması gibi ağır bir sorumluluk
altına girecek...