YSK Başkanı Muharrem Akkaya’nın ihsas-ı rey niteliğindeki sözleri zaten tartışmalara konu olan YSK’yı bir kere daha tartışmaya açtı. Sayın Akkaya, konunun İmamoğlu’na siyaset yasağı getirilmesi olduğu açıkça belliyken “seçime girer, kazansa bile mazbatası verilmez” diye açıklama yaptı.
Tayyip Erdoğan’ın kaçıncı defa cumhurbaşkanı adayı olacağı sorulduğunda ise “konu önümüze gelecek, şimdiden görüş bildirmem ihsas-ı rey olur” diyerek açıklama yapmaktan sakınma hassasiyetini gösterdi
Halbuki İmamoğlu aday olursa dosya yine YSK’nın önüne gelecektir. Akkaya, ilgili kanun maddesine atıfta bulunmakla yetinebilirdi. Öyle yapmadı, “kazansa bile mazbatası verilmez” demek suretiyle somut bir açıklama yaptı. Eleştirilmesi bu yüzdendir.
Hukuk devleti ve seçim güvenliği açısından asıl sorun, partili cumhurbaşkanının YSK üzerindeki etkisidir…
TÜRKİYE’NİN YÜZ AKI İDİ
Yüksek Seçim Kurulu, İsmet Paşa döneminde, 16 Şubat 1950’de kabul edilen Seçim Kanunu ile kuruldu. İktidardaki CHP ile muhalefetteki DP’nin uzlaşmasıyla hazırlanan seçim mevzuatının getirdiği en önemli müessesedir. Aynı gün...