Yahudilerin ana dili İbranicenin modern dönemde bir iletişim ve günlük konuşma dili haline getiriliş sürecini anlattığım “Dil ve İşgal” kitabımın araştırmalarını yaparken, bir nokta özellikle dikkatimi çekmişti:
Önceleri arkaik bir din dili olan İbranice, 1881’de Kudüs’e yerleşen Belaruslu Yahudi dilbilimci Eliezer Ben-Yehuda’nın başını çektiği yoğun bir gayretle diriltilmişti. Ben- Yehuda ve arkadaşları, sokaklarında herkesin ayrı bir dilde konuştuğu Kudüs’te İbranice çalışmaları yaparken, bilhassa gazetelerden faydalanmışlardı. Üst üste çıkardıkları gazetelerle, yeni türettikleri İbranice kelimeleri halka duyurmuş, herkesin iştirak ettiği tartışmaları ve polemikleri gazeteler kanalıyla yürütmüş, dünyanın gündemini Filistin’e taşırken yine gazeteleri kullanmışlardı. Ben-Yehuda’nın kendisi Kudüs’te çıkardığı gazetelerde hem yazılar yazmış hem de Osmanlı İmparatorluğu’nun taşra ve merkez yönetimine yazıları vasıtasıyla ulaşmıştı. Gazete, böylece sıradan bir iletişim vasıtasının çok ötesinde, kamuoyu oluşturma ameliyesinin en hayatî araçlarından birine dönüşmüştü. Gazete, Ben- Yehuda ve arkadaşları için, kendi davalarını savundukları ve köklerini pekiştirdikleri sağlam...