“Kitlenin aklı yoktur” sözünü doğrulayan bir süreç yaşadık: Kayseri’de yakılan fitne ateşi birden bire sınırın öte yakasına sıçradı, bindirilmiş kıtalar kulaklarına fısıldananı harfiyen yerine getirdiler ve arkalarında çok boyutlu bir enkaz bıraktılar. Çok derin ve sofistike düşünmeye gerek yok; ortalama zekâya sahip herhangi biri, yaşananların “normal” olmadığını, birden bire sokakları dolduran bu kalabalıkların belli merkezlerden kontrol edildiğini ve hadiselerin son tahlilde Türkiye’yi içeriden ve dışarıdan zayıflatmayı hedeflediğini görecektir.
Birkaç noktaya işaret etmek gerekiyor:
* Türkiye’de son yıllarda özenle ve inatla inşa edilen “İslâm’sız Türklük” ideolojisi, bu ülkenin istikbali için en gerçek tehlikelerden biridir. Türklüğü İslâm’dan ayırdığınızda geriye kaba bir faşizmden başka bir şey kalmayacaktır. Ondan sonra artık, yabancı istihbarat örgütleri akılsız kalabalıkları istediği şekilde güdebilecektir. Türk, İslâm’la beraber vardır ve tarihe adını yazdırdığı bütün parlak başarıları İslâm’ın emrinde olduğu sürece gerçekleştirebilmiştir. Bugün İslâm’ı ve İslâm’ın bütün tezahürlerini (“İslâm kardeşliği” de elbette bunlardan biridir) “Arapçılık” ya da...