Taha Kılınç Yeni Şafak Gazetesi

Hamas ve Yeni Suriye

Bundan 13 yıl önce, 7 Aralık 2012 Cuma günü Gazze tarihî anlara tanıklık ediyordu: Filistin’i çocukken terk etmek durumunda kalan 56 yaşındaki Hamas lideri Hâlid Meşal, Gazze’ye ilk kez ayak basmıştı. Refah sınır kapısını kullanarak Mısır üzerinden Gazze’ye giriş yapan ve hemen şükür secdesine kapanan Meşal, İsmail Heniyye başta olmak üzere yüzlerce kişi tarafından karşılanmıştı. Hâlid Meşal’in Gazze ziyaretinin ana gündemini, Hamas’ın 25’inci kuruluş yıldönümü kutlamaları oluşturuyordu. 8 Aralık

29 Ocak 2025 | 0 okunma

https://w.soundcloud.com/player/?url=https%3A//api.soundcloud.com/trac

Bundan 13 yıl önce, 7 Aralık 2012 Cuma günü Gazze tarihî anlara tanıklık ediyordu: Filistin’i çocukken terk etmek durumunda kalan 56 yaşındaki Hamas lideri Hâlid Meşal, Gazze’ye ilk kez ayak basmıştı. Refah sınır kapısını kullanarak Mısır üzerinden Gazze’ye giriş yapan ve hemen şükür secdesine kapanan Meşal, İsmail Heniyye başta olmak üzere yüzlerce kişi tarafından karşılanmıştı.

Hâlid Meşal’in Gazze ziyaretinin ana gündemini, Hamas’ın 25’inci kuruluş yıldönümü kutlamaları oluşturuyordu. 8 Aralık Cumartesi günü Gazze’nin merkezinde düzenlenen törende Meşal ve Hamas’lı üst düzey isimler alkışlar ve sloganlar eşliğinde kürsüye çıkarken, sergilenen tablo dünyaya, İsrail’e ve Mahmûd Abbas-Fetih cephesine yönelik adeta bir gövde gösterisiydi.

Törenin en çarpıcı anı ise, hiç şüphesiz, Hâlid Meşal’in kalabalığın arasından kendisine uzatılan Suriyeli muhaliflerin yeşilli-siyahlı bayrağını coşkulu biçimde sallamasıydı. Kısa süre öncesine kadar merkezi Suriye’nin başkenti Şam’da bulunan Hamas, Baas rejiminin kendi halkına kurşun ve bomba yağdırmaya başlamasıyla birlikte 2012’nin başında ahlâkî ve ilkesel bir karar almış, Meşal ve arkadaşları Şam’dan ayrılarak Katar’ın başkenti Doha’ya yerleşmişti. Öyle ki, Meşal o günlerde ısrarla kendisiyle görüşmek isteyen Suriye rejiminin lideri Beşşâr Esed’le bir araya gelmekten ve fotoğraf vermekten de kaçınmıştı.

Dolayısıyla, 8 Aralık 2012 günü Gazze’den yansıyan o fotoğrafta, Hâlid Meşal liderlik ettiği yapılanmanın resmî duruşunu bir kere daha bütün dünyaya ilân etmiş oluyordu:

Hamas, Baas diktatörlüğüne karşı Suriye halkının yanındaydı.

Hâlid Meşal’in tavrı o dönemde Ortadoğu’daki ana trendlere uygunluk gösterse de, Hamas’a desteği sır olmayan İran’ı öfkelendirmişti. Nitekim Hamas’la İran arasına ciddi bir soğukluk girmiş, destek ve yardım da bitme noktasına gelmişti. Sonrasında yaşananlar ise, Hamas’ı tam anlamıyla hayatî bir seçim yapmak zorunda bıraktı: 2013’ten itibaren Müslüman Kardeşler’e Arap dünyasında uygulanan baskı ve kovuşturmalardan payını alan Hamas, bazı Arap başkentlerinde kapının sert biçimde yüzüne kapandığını gördü. 2017’de Hâlid Meşal’in liderlik vazifesini İsmail Heniyye’ye bırakmasıyla birlikte, Hamas-Tahran ilişkileri yeniden ivme kazandı. 2020’de Heniyye, İran’ın Suriye’deki etnik temizlik operasyonlarından sorumlu Kâsım Süleymanî’nin Tahran’daki cenaze törenine bizzat katıldı ve yaptığı konuşmada Süleymanî’yi “Kudüs şehidi” ilân etti. Ardından, 2022’de Hamas’ın önemli isimlerinden Halil Hayye başkanlığındaki bir heyet Şam’ı ziyaret ederek Beşşâr Esed’le görüştü, Hamas’ın yeniden Şam’a dönüşü bu vesileyle duyurulmuş oldu.

Derken, Aksâ Tufanı gerçekleşti ve bölgedeki birçok denge köklü biçimde sarsıldı ve değişti. Silsile halinde birbirini tetikleyen olaylar neticesinde, Suriye’de Baas rejimi devrildi, İran’ın Suriye üzerindeki hâkimiyeti ortadan kalktı, Hizbullah’ın zayıflamasına paralel olarak Lübnan’daki Tahran gölgesi dağıldı. Dahası, Hamas, İsrail’in Gazze’ye uyguladığı korkunç soykırıma rağmen, -yok olmak şöyle dursun- daha da güçlendi ve Filistin siyaset sahnesinin başat aktörüne dönüştü.

Geldiğimiz nokta itibariyle, Suriye ve Filistin cephelerinde gönüllerin birleştirilmesine ihtiyacımız var. Zira Hamas adına yapılan resmî açıklamalarda İran’a ve Hizbullah’a her teşekkür edilişte Suriyelilerin canı bir kez daha yanıyor. Öte yandan, Hamas ve Filistin cephesinde de Suriye’de açılan yeni sayfaya yönelik koyu şüpheler mevcut. Hatta özel sohbetlerde, tarafların birbirini oldukça yakışıksız biçimde itham ettiklerine şahit olunuyor. Sosyal medyaya yansıyan bazı tartışma ve atışmalar bunun delili. Oysa tarih boyunca olduğu gibi, bugün de Şam’ı Kudüs’ten, Musul’u Halep’ten, Kahire’yi Gazze’den ayırmak mümkün değil. Coğrafyamıza bir bütün olarak bakılırsa Hamas’la Suriye’nin yeni yönetimi arasındaki teması sağlayacak yegâne ismin de yine Hâlid Meşal olduğu görülüyor. Arap dünyasında “kurmay akıl” sahibi isimlerden biri olan Meşal’in 10 Aralık günü -yani Baas düşer düşmez- yaptığı şu açıklama, bu konuda bir niyet beyanı sayılabilir:

“Büyük Suriye halkını, baskı ve zulme karşı devrimindeki başarıdan dolayı kutluyorum. Bu muazzam başarı gerçekten takdire değer. Verilen onca kurbana ve çekilen acıya rağmen, Suriye halkının hürriyete, adalete ve onurlu bir hayata düşkünlüğü hayret verici bir durumdur. Filistin halkı, her zaman Suriye halkının yanındadır. Şam, meleklerin kanatlarını yaydığı bir coğrafyadır. Şam, İslâm’ın belkemiğidir. Ey Suriye halkı, sizin zaferiniz bizim için de bir müjdedir.”

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Hamas ve Yeni Suriye 29 Ocak 2025 | 173 Okunma Şam’a ilk sefer 25 Ocak 2025 | 233 Okunma Doha’dan bakınca… 22 Ocak 2025 | 179 Okunma Yeni Lübnan 18 Ocak 2025 | 219 Okunma Hezimet tablosu 15 Ocak 2025 | 279 Okunma