İslâm coğrafyasını tanımak ve anlamak… Cümleyi bu şekilde yazınca kolay, ama aslında böyle bir hedefe odaklanmak, bütün bir ömrü kaplayacak uzun, devamlı ve yorucu bir çabaya katlanmaya razı olmak demek. Çünkü karşımızda çok katmanlı, çok boyutlu, çok bilinmezli ve çok renkli bir coğrafya var. Üstelik sınırları sürekli genişleyen, devamlı gündemde olduğu için de dünyanın her yerinden herkesin ilgilendiği, bu sayede hakkında yapılan çalışmaların her geçen gün çeşitlendiği bir coğrafya… Geçen yazıda, İslâm coğrafyasına dair güncel okumaları hiç bırakmamak gerektiğinin altını çizerken kastettiğim de buydu zaten.
Şimdi, bu muazzam birikime dair aşinalığımızın artması adına birkaç noktaya daha değinmek istiyorum:
Sosyal medyadaki tuzak
Sosyal medyayı “yegâne bilgi kaynağı” görmek, günümüzde her yaştan insanın düştüğü en büyük tuzaklardan biri. Evet, oradaki bilgi akışı mühim, ama bilginin malumat olmaktan çıkıp marifete dönüşmesi ve tefekküre kapı açması için, okumanın bereketinden kopmamak gerekiyor. Sosyal medyada birkaç hesap takip ederek İslâm coğrafyası öğrenilmez ve anlaşılmaz. Temeli oturtmak için, ekranlardan satırlara dönmek...