Bayramdan bir gün önce kapımı çalan siyasetin ta göbeğinde
bulunan bir dostum, “Sana iki duyurum var” diye sözüne
başladı.
Onun bana yazı telkinine âşinayım, o da benim bu tür telkinlere
kapalı olduğumun ve “Yaz” denildiğinde genellikle yazmadığımın
farkındadır. Yıllardır birbirimizi böyle idare ederiz.
Konuşması bitip çekip gittiğinde söylediklerini ya bana
atamayacağımı ve bu defalığına alışkanlığımdan vazgeçeceğimi
biliyormuş gibiydi.
İlk dediği şu: Hükümete yakın çevrede artık “kalem
atışması” olmaktan çıkan bir karalama furyası esiyor ya;
birilerine yanlış yerden yükleniliyor... Bir süre öncesine
kadar “yandaş” diye adlandırılan gazetelerin başında iken
şimdilerde bir internet sitesinden düşüncelerini duyurmaya çalışan
gazeteciler, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile
irtibatlandırılıyor...
Hiç ilgisi yok.
Abdullah Gül zaman zaman geçmişte tanıdığı kişilerle bir araya
geliyor; bunlar arasında gazeteciler de var. Ancak adı kendisiyle
birlikte anılan o arkadaşlarla görevi bıraktıktan sonra hiç bir
araya gelmemiş... Bunu, serzeniş kokan bir ifadeyle, bana bizzat
kendisi söyledi.
Bu yanlışlığı düzeltmek senin görevin olsun...
Diğer konu ise koalisyon ihtimalini beğenmeyip seçimin
tekrarlanmasını daha uygun bulanlara bir hatırlatma...