Lafı dolaştırmayı sevmem ama mesele CHP olunca sosyolojiden girip, siyaset biliminden çıkmadan bir türlü olmuyor!
Bünyesinde o kadar iç içe geçmiş disiplinleri barındırıyor ki CHP, bazen partiye yıllarca genel başkanlık yapanlar bile ancak görevini bıraktıktan sonra anlayabiliyor partilerini.
CHP içindeki bitmeyen fırtınayı "ama bizim partimiz demokrat ve çok sesli!" diye izah etmek, marifet buluttayken, hepimizin yağmura şiirler yazması gibi realiten kopuk bir manipülasyon...
Her fırtınayı, "belki de CHP'nin güvertesi temizleniyor" diye sükûnetle karşılayan CHP seçmeni, fırtınaların giderek teknenin dümenini de kırdığını fark etse de, devrimci tarihine rağmen sisteme uyum sağlayan yeni genlerine yenik düştü.
CHP 50 yılı aşkın süredir kendisinin bestelediği, bazen kısık, bazen dev hoparlörlerden gürültüyle çalınan bir repliği ezberlemek zorunda kaldı:
"Acı veriyorsa bir geçmiş, geçmemiş demektir!"