Her seçim sonrası klasiktir ama yazıyla ve sözle sabit bir gerçek olduğu için giriş bölümünü müsaadenizle kısacık kendime ayırayım.
Kamuya açık-kapalı tüm yazı ve yorumlarımda iktidar partisinin
TBMM'de çoğunluğu sağlayacağını ve ilk turda kıl payı kazanacağını
yazdım.
Bu düşüncemi seçimin olduğu gün dâhil aralarında büyük bir medya
patronu da olan tüm dostlara söyledim.
Dostlarım haklı olarak anket firmalarının illüzyonuna girdikleri
için iddiamın tam tersini söylediler.
Seçim sonuçlarını bil(e)meyen şahıslara kızılması da anlamlı olmaz
çünkü bu kadar çok bilinmeyenden, bir bilinir çıkarmak kolay
değildi.
Ancak...
Anket firmaları hariç!
Birçok anketçi görevini yapmak yerine yine militanlık yapınca,
tarihin çöplüğüne gittiler!
NİTELİKLİ DOLANDIRICILIK!
Çöplük diyorum, çünkü seçmeni manipüle etmek, hayal satmak ahlak
dışı bir davranıştır.
Hatta bu kasıtlı anketler tam anlamıyla nitelikli bir
dolandırıcılıktır.
Para karşılığında sadece manipüle etmediler, umut tacirliği de
yaptılar!
MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Prof.
Dr. Mevlüt Karakaya, 9 Ağustos 2018'de 'yanıltıcı
anketlere' karşı yasa teklifi verdiğinde keşke bu
teklifine daha güçlü destek verseydik.
Neyse...
Bu olumsuzluklarla birlikte başta Optimar Başkanı Hilmi
Daşdemir ve SONAR Başkanı Hakan Bayrakçı
gibi bir kaç ismin özel tebriki hak ettiğini tarihe not olarak
düşelim. Seçimin Erdoğan'dan sonra kazananları onlar. İtibarlarını
daha da yukarıya taşıdılar.
Gelelim seçim akşamına...
Seçim akşamı ilk verileri 17:24'te Malatya'nın Çivril köyünden
Metin Kuluşaklı kardeşimden aldım.
İktidar, oyların yüzde 65'ini almıştı.
Elbette genele vurulacak bir ölçü değildi ama ardı ardına Amasya, Antalya ve İstanbul'dan ilk verileri destekleyen sonuçlar da bana gelince benim açımdan işin rengi ete kemiğe iyice bürünmüştü. İlerleyen saatlerde yayın organları da bu verileri vermeye başlayınca, iktidar partisinde rahatlık, muhalefet partilerinin genel merkezlerinde gerginlik oluşmaya başladı.