Sinan Ateş sadece düştüğü yeri mi yakacak?
Herkesin durduğu yerden bakmasına alıştık ama...
Manzara konforunu bozmadan görüntü ne değişiyor, ne de
netleşiyor.
Bazen önümüzdeki ağaç ormanı, gözümüzdeki çapak koskoca evreni
görmemizi engellemiyor mu?
Evet...
Büyük soru şu;
İnsan neden görmez, ya da gözleriyle gördüğüne neden
inanmaz?
Yanıt basit sanırım...
İnsanı ya çıkarı, ya inancı konuşturur!
Bu girizgah Ankara'da Cuma namazı çıkışında vurulan Sinan Ateş
içindi.
Tesadüfen bile karşılaşmadığım bu delikanlı, çok boyutlu organize
şekilde suikastle öldürüldü.
Öldürmek istemeyenler ( ! )
Bir kurşun çene altı boynuna...
Bir kurşun karnına...
2 kurşun sağ bacağına...
Bir kurşun da sol bacağına sıkmışlar!
İsabet etmeyen kurşunlarla birlikte jarjörler
boşaltılmış!
Bir Pkk'lıya dahi böylesine hınçla ateş edildiğine Ankara şahit
olmadı!
Her eyleme mazeret bulmak insanoğlunun en mühim icatlarından birisi
şüphesiz.
Terör örgütü Fetö mensubuymus!
Allah... Allah..
Bin yıl geçse yanıt verilemeyecek soru şu;
Peki, adalet mekanizmasını niye harekete geçirmediniz?
Sen olmazsan hayat...
Sen olmazsan bağlar, bahçeler yok...
İnsanı yaşat ki devlet yaşasın.
Osmanlı gurur duyduğumuz ecdadımız ama tarihin canını acıtan, devletin ikbali gerekçe gösterilerek bugüne uzanan psikolojik miraslar da bırakmadı mı?
I. Selim babasını öldürterek tahta geçti.