“Gençler hatırlamayabilir, büyüklerinize sorun. Google’a da bakabilirsiniz…
Bugünün caka satanları; Yirmi Sekiz Şubat’ta o el başörtüsüne uzandığında sus pus olmuşken, uçaklara doluşup Almanya’ya kaçışırken ‘Başörtüsüne uzanan eli kırarım, koparırım’ diyen bendim, ben!”
Bu sözlerin sahibi, 6’lı Ganyan bahsinde “Altın Hisse” sahibi olan Meral Hanım’dan başkası değil…
Altı ay önce, partisinin Meclis Grubunda işte bu palavrayı sallamıştı!
YİRMİ BEŞ YIL ÖNCE
Meral Hanım, 28 Şubat darbe sürecinde İçişleri Bakanı idi…
28 Şubat 1997 tarihindeki Milli Güvenlik Kurulu toplantısı hakkında “Majestelerinin Televizyoncusu” Mehmet Ali Birand’a şöyle diyordu:
“MGK’da alınan o kararlara ben imza attım. Uygulanacak…
Uygulanması gerektiğine de gönülden inanıyorum…
Bir rezervim olsaydı, orada konuşurdum.
Başka çaresi yok, uygulanacak…
İçişleri Bakanı olarak MGK kararlarını uygulayacağım. Uygu-la-na-cak!”
***
Mösyö Birand, tam burada -şu sözlerle araya girip- şekva ediyordu:
“Kıyafet yasası, mesela…
En kolay uygulanacak olan, öyle değil mi?
Ama bir türlü uygulanamıyor!”
***
Meral Hanım’ın buna cevabı kesindi:
“Uygulanacak…
Göreceksiniz, uygulanacak!”
HAFIZA HESABI
1997’de bunları söyleyen Meral Akşener 2022’de “Nasıl olsa gençler hatırlamaz, yaşı tutanlar da zaten unutmuştur” hesabıyla…
Yirmi Sekiz Şubat dönemindeki tavrına ilişkin hikâye anlatıp, hayal mahsulü bir repliği siyaset pazarında satmaya, yedirmeye yeltendi.
MASALCI TEYZE
Hanımefendi, 28 Şubat 1997’deki malum toplantıda generallere karşı nasıl direndiğine dair masalı anlatmayı en başından beri çok sevdi.
Örneğin: 1998’deki bir yemekli sohbette etrafındakilere o geceyi anlatırken, aynen şöyle diyordu:
“Ortam o kadar hararetliydi ki; hiç farkında olmadan, yanımda oturan Deniz Kuvvetleri Komutanı Güven Erkaya’nın tabağındaki su böreğini de yemişim!”