Bahçeli, Davutoğlu'nun dört önerisini de reddetti: AK Parti-MHP
koalisyonuna da; süresi sınırlı seçim hükümetine de; azınlık
hükümetine de; erken seçime de “Hayır” dedi. Yani? e) Hiçbiri
şıkkını işaretledi.
“Gövdesi” ne kelime; “elini” dahi taşın altına koymadı.
PKK terörünün yoğunlaştığı bir dönemde, MHP'nin AK Parti ile
koalisyonu kafadan reddetmesi dikkat çekici bir tavırdır. Bu
durumun izah edilebilir bir yanı yoktur.
*
MHP mi, “koalisyondan kaçan parti” fotoğrafı vermiştir…
Erken seçimi istemediğini de beyan etmiştir.
İşin enteresan tarafı, erken seçimi “mecburi istikamet” haline
getiren de MHP'nin kritik tercihidir!
Bahçeli'nin partisi, siyasette ne zamana kadar “Hiçbiri”
diyebilecektir?
Türkiye, şimdi doludizgin erken seçime daha doğrusu “tekrar seçime”
gidiyor.
Önümüzdeki bu seçimde, şayet sandıktan 7 Haziran'dakine benzer bir
tablo çıkarsa; MHP yine aynı “Alayına hayır!” tavrını
sürdürebilecek midir?
*
Cumhurbaşkanı'nın, en başından beri; AK Parti'nin de en azından son
tahlilde erken seçimden yana “konuşlandığı” hususu öne
çıkarılıyor.
Bu değerlendirmeler, bir yere kadar tamam da; netice itibarıyla
erken seçime gidiliyor olmasında MHP'nin “Hiçbiri” kararı
“belirleyici” olmuştur.