Meral Hanım’ın Partisi, yeni kampanyasını “Az kaldı” şarkısıyla duyurdu. İP’in reklam filminde Akşener “İktidara yürüyoruz. Çok az kaldı!” diye sesleniyor.
Locaefendi’sinin Meral’i, İP’in İstanbul’daki Yüz Bininci Üyeye Rozet Takma Töreni’nde ise “Türkiye’de birinci parti olmak hepimiz için çocuk oyuncağıdır!” diye acayip iddialı konuştu.
Akşener’in ortağı “Kontrollü” Kemal Bey de Cumhurbaşkanlığı seçimini ikinci turda “Çantada Keklik” diye görüyor, ya…
“Geliyor, gelmekte olan” diyor, gülerek!
Seçimlere bir sene kala gördükleri “Amerikan Rüyası” şu:
“Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı olmuş…
Akşener de, -bir sihirli değnek dokunuşuyla parlamenter sisteme dönülmüş- Başbakanlık koltuğuna oturmuş!”
Başbakan olmak, Meral Akşener’in içinde ukde kaldı:
“FETÖ, 15 Temmuz’daki darbe teşebbüsünü başarsaydı; Paralel Yurtta Sulh Cuntası, kendisini Başbakan yapacaktı!”
BİR KEZ DAHA: HERAKLİT
Artık, yazımızın başlığındaki sualin cevabına gelebiliriz.
Meral Hanım’a göre bu cevap fevkalade basit:
-On Üçüncü Cumhurbaşkanı Millet İttifakının adayı olacak. Kendisi de “pazarlıksız, hak edilmiş” Başbakan!
Bu sütunun cevabı ise filozof Heraklit’in ünlü epigramında saklı...
Yani?
“-Beklenmeyeni bekleyin!”
Seçim sonuçları hakkında ısrarla “çok büyük konuşan” Akşener ve Kılıçdaroğlu’nun umurunda değil, işbu epigram…
Misal, Mister Kılıçdaroğlu “Felsefe Çalıştayı” bile düzenledi ama hepsi göstermelikti, bir nevi sabun köpüğüydü.
Zillet liderlerinin ayakları yerden kesilmiş, resmen uçuşa geçmişler…
Siyasette, değil bir yılın “yirmi dört saatin bile çok uzun” olduğu gerçeğini unutmuş vaziyetteler!
Bir başka söyleyişle…
-Heraklit’in çarpıcı epigramına kulak vermeye az kaldı!
İYİ (ROL YAPAN) PARTİ
Bin Dokuz Yüz Dokuz Meral Akşener, 2001’de “Ülkücüydüm, demokrat oldum” diyordu.
Ülkücülüğü de, milliyetçiliği de, demokratlığı da çakmadır!
Başka örnekleri de var; en günceli şudur: