Kasetle gelen Kemal Kılıçdaroğlu, Tahir Elçi'nin taziyesine
gittiğinde ne demişti? Hendek kazıp, barikat kuran PKK'lı
teröristlere “Arkadaşlar” diye hitap etmişti. Kemal Bey'in
“arkadaşlarının” kimler olduğunu öğrendiğimizde “Bana arkadaşını
söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim” demiştik!
Teröristlere “Barikatları kuran arkadaşlar” diyen Kan'di Kemal,
şehit cenazesinde kendisini protesto eden vatandaşları “Terörist”
ilan etti! Onlara “Alçaklar!” dedi. Dersimli Kemal'in PKK'lı
teröristlere “Alçaklar” dediğini gören, duyan, bilen var mı,
peki?
CHP ile HDPKK arasındaki muazzam kaynaşmayı ve dahi “kan
kardeşliğini” protesto ederken kendisine yumurta atanları; Kemal
Kılıçdaroğlu “Teröristler, alçaklar” diye tanımlıyor!
Benzer yumurtalı protestolar; AK Partili milletvekillerine,
bakanlara yapıldığında Kılıçdaroğlu “Bu tepkiler, demokrasinin
gereğidir” demişti!
*
“Kan dökülmeden başkanlığı getirmezsiniz” cümlesiyle Kan
Siyaseti'ne geçiş yapan Kılıçdaroğlu, kendisini CHP'nin başına
getiren Baronsal Güç Odağı'nın “dublajcısı” olarak “Kan” dili ile
konuşmaya başladı…
Yetmedi! Böyle konuşmayı alışkanlık haline getirdi…
Kılıçdaroğlu iç savaş çığırtkanlığı yaparken; tam da böyle bir
dönemde CHP, Terör Partisi HDP ile neredeyse “tek vücut” haline
gelmiş durumda!
“Gölge CIA” olarak bilinen Stratfor'un TR 705 kodlu elemanı Mister
Sezgin Tanrıkulu, bir bakıma bu “bütünleşme” halinin simgesel
portresidir.
Gelinen noktada, “CHP'nin genel başkanlık koltuğunda” Mister
Tanrıkulu'nun “HDPKK'lı çizgisi” egemen olmuştur!
*
PKK'nın elebaşılarından “Bese Hozat” kod adlı teröristin, CHP'ye
genel seçimde “HDP ile ittifak” teklif etmesi, CHP'nin HDPKK ile
derin münasebetini açık etmeye yetiyor!