Anlaşılan o ki, İlber Ortaylı, tarihe “Küfürbaz Tarihçi” olarak
geçecek! Kapı gibi belgelere bilimsel bir karşılık mı veriyor?
Hayır! Çürütebiliyor mu? Yine, hayır! Belgeleri yayınlanan konuyu
tartışmaya dahi tahammülü yok!
Peki, ne yapıyor? Sadece küfür ve hakaret edebiliyor!
Yeni Şafak muhabirine “Belge melge yaramaz, bunlar kocakarı
laflarıdır. Bizim milletimiz tarih bilmez. Böyle aptal aptal
konuşur” diyor.
Yani? “İlber'lerin kabul etmediğine” belge diyemiyoruz!
Bu kafaya göre; “kaçışı olmayan” sahih belgelere “belge” deme
özgürlüğümüz bile yok! Resmi tarih ne yazmışsa, onu “tartışmasız”
ve de “çaresiz” kabul edeceğiz! Aksi halde, en azından “bolca
küfür” yemeye mahkûmuz!
Dakikada bilmem kaç sözcük küfür atabilen, farklı fikirlere ancak
böyle mukabele edebilen Meşhur Tarihçi, “Atatürk'ün zehirlenmesi
ile” alakalı belgeleri görmek dahi istemiyor:
Bunun adı “Resmi Tarih” putçuluğudur!