Akşener, yeri geldiğinde siyasi rakiplerine “Tarih öğretmeni olarak hatırlatmak isterim!” diyerek itiraz etmeyi pek sever.
Oradan ilhamla…
Bu defa, “Siyasi Tarih” dersi için kendisini “tahtaya” çağırıyoruz!
Meral Hanım, Sözcü yazarına söyledikleri ile öylesine çuvalladı ki…
“Hazreti Musa değil, Hazreti İbrahim; kız değil, erkek; Ayşe değil, İsmail; Azrail değil Cebrail; keçi değil, koç! Ben bunun neresini düzelteyim?” kıssasını hatırladık!
“İYİ Parti, Altılı Masa’dan ayrılıp da ittifak değiştirir mi?” bahsinde…
Meral Akşener, şu sözleri sarf ediyor:
“AK Parti’yi kuran beş kişiden biriyim…
Sırf ilkelerimle örtüşmüyor diye…
Yüzde 42 oy aldıkları dönemde ayrıldım…
Şimdi, gider miyim, hiç?” (3 Aralık 2022)
ÖYLE DEĞİL, BÖYLE
Bu satırların yazarını, ilk anda “O da ne? Yoksa Kemal Bey’den sonra Meral Hanım da demanstan mı mustarip?” diye düşündürten…
-Bu sözlerin neresini düzeltelim, yahu!
BİR: Meral Hanım, AK Parti’nin kurucuları arasında değildi.
Kurucu olmayı kabul etmişti; ne var ki son anda vazgeçti!
Partinin kuruluş açıklamasının yapılacağı Afyon toplantısına gitmeyip yoldan döndü!
Yani? AK Parti kurulmadan ayrıldı.
İKİ: Sanki AK Parti iktidarda iken ayrılmış gibi anlatması da komik!
Tam da, AK Parti’nin ilk kez iktidara geldiği 3 Kasım 2002 tarihinde MHP’ye geçti, Akşener!
ÜÇ: O seçimde Yüzde 34 oy alan AK Parti, 2007 seçimini de Yüzde 46,5 ile kazandı…
Yani? Akşener’in Yüzde 42’si bile tutmuyor!
DÖRT: İlkeleriyle örtüşmediği için ayrıldığı iddiası da hikâyeden ibarettir.