https://w.soundcloud.com/player/?url=https%3A//api.soundcloud.com/trac
Eyvahlar olsun: İmamson Efendi’nin “kurnaz tilkiliği” elinde kaldı!
***
Şam ziyareti “Önce Cumhurbaşkanı Erdoğan gelecek” denilerek iptal edilince şöyle bozuk çaldı, Ekrem:
“-Şam Valisi, ziyaretin uygun düşmediğine karar vermiş! Bunu kimin sağladığını herkes biliyor!”
“ÇEVİR KAZI YANMASIN” HESABI
Türkiye’deki “Suriye’de ne işimiz var?” cephesinin “Cumhurbaşkanı olarak görmek istediği” İmamson’dan bahsediyoruz…
Daha başlangıçta -yani- Halep, Beşar Esad rejiminden kurtarıldığında; İmamson Efendi pek rahatsız olmuştu!
***
AB Bölgeler Komitesi toplantısında yaptığı konuşmada “Suriye’de çatışmalar yeniden başladı. Çok üzülerek izliyoruz” demişti.
-Esad’ın devrilmesine ne denli üzüldüğünü söylemeye gerek var mı?
***
Sonra, baktı ki olacak gibi değil…
Yeni Suriye gündemine eklemlenmek istedi!
Bir Şam ziyareti “patlatıp” ön alabilme hesabı yaptı…
Gelgelelim, Şam Valisi’nden “Kırmızı Kart” gördü!
“Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı” sıfatıyla yapacağı ziyaret iptal edilince fena bozuldu ve faturayı -isim vermeden- Erdoğan’a kesti!
“AĞIZLARA LAİK”
Şöyle, anlatıyor…
“Milletimizi başta Şam olmak üzere Suriye’de en üst seviyede ve güçlü biçimde nasıl temsil edebiliriz” diye düşünmüş!
Dahası “Demokratik laik bir Suriye devleti kurulmasına nasıl katkı sunabileceklerini” planlamış!
***
Eh, bu gibi durumlarda gecikmeksizin çıkıp gelir Abidin ve biz ona şöyle deriz:
“-Bana samimiyetsizliğin resmini yapabilir misin Abidin?”
ADRESE TESLİM
İmamson Efendi ise gülünç olmanın resmini yaptı!
“Pışık” repliğiyle siyasi literatüre “bacadan” daldı…
Daha ziyade “mizah” unsuru olan şu sözleri, daha şimdiden unutulmazlar arasına girdi:
“Ben bir adım geri durayım, üç adım geriden izleyeyim; Ekrem tökezlesin de belki onun yerine ben geçerim diyenlere ‘Pışık’ derim!
Öyle bir şey yok: Ne partili Ekrem’i yedirir ne de millet yedirir; o kadar net!”
***
Pışık Ekrem Bey, bu sözleri “kime” söylemiş olabilir?
-El Cevap: Toto oynayanların lisanıyla banko, Mansur Yavaş’a!
***
“Emanetçi” Özgür Pek Hususi Bey, ikide bir Cumhurbaşkanı Adayı olmayacağını söylüyor, zaten…
O yüzden, net adres bellidir:
-Vakti geldiğinde, partisinin kendisini “aday göstermeyeceğini” gayet iyi bilen ve dışarıdan adaylıkta kararlı olan Mansur Bey!
TERS ETKİ YAPAR
İmamson Efendi’nin Pışık’lı mesajı, Mansur Yavaş için vız gelip tırıs gidecektir…
-Dahası, onun kararlılığını pekiştirecektir!
***
Pışık Bey’in CHP’nin, Yavaş’ın da dışarıdan “Cumhurbaşkanı Adayı” olduğu bir seçimde muhalefetin oylarının bölüneceği aşikardır.
Bu durumda…
Komprador Burjuvazi’nin “Mavi Boncuklu” gözdesi İmamson’un “Cumhurbaşkanı olma hayalleri” suya düşecektir!
UMUTSUZ VAKALAR
Peter İlkesi “Herkesin bir yeteneksizlik sınırı olduğunu” söyler…
İstanbul Belediye Reisliğindeki performansı, Pışık Ekrem Bey için -bu manada bir sınırın- aslında Beylikdüzü ilçesiyle sınırlı olduğunu gösteriyor!
***
Hususi Bey için ise benzer bir sınır, CHP’nin Grup Başkan Vekilliği idi…
Genel Başkanlık notu sınıfı geçmeye yetmiyor.
“Siyasi Eczacılığı” umut vermiyor!
***
Bitmedi…
Alay konusu olabilmek için “büyük bir gayret” sarf ediyor.
“Sürpriz yapacağım” dedi; evlere şenlik işbu sürprizden çıka çıka “Kırmızı Kart” çıktı!
***
Hususi Bey ile yandaşları, iktidara “Kırmızı Kart” göstermeyi eğlence haline getirdiler…
Önümüzdeki günlerde, tutup bir de “Kırmızı Kart Gösteren Heykel” siparişi verirlerse hiç şaşırmayız!
ZİNHAR İŞSİZ KALMAZ
Eğer, şu Kırmızı Kart komikliğinin psikanalizi yapılacak olursa; Hususi Bey’in bilinçaltında “Futbol Hakemi” olma arzusunun bulunduğu gibi bir husus ortaya çıkabilir!
***
CHP’nin Genel Başkanlık koltuğunu İmamson Efendi’ye teslim ettikten sonra işsiz kalmaz…
Eczacılığının ve “boş yapan” politikacılığının ardından pekâlâ “Hakem!” olabilir.
***
Törkiş Yapı’sal Süper Ayak Oyunları Ligi’nde hakemlik yapabilmesi için potansiyel bir şansı da var!
-Nedir?
MHK’daki Kripto Paralel Yapı unsurları, onu kolaylıkla kabullenecektir…
Onlara, Manisa’da eczacılık yaparken…
-Kendisini, kimin siyaset sahasına çıkardığını hatırlatması yeterli olacaktır!