ABD'nin güdümündeki Almanya devleti, Bozdağ ile Zeybekçi'nin
toplantılarını yasaklamak suretiyle “Nein” (Hayır) kampanyasını
açtı! FETÖ ve PKK'nın hamiliğini yapan, casusluk sanığı John
Dündar'ı sarayında ağırlayan Alman Devleti'nden söz ediyoruz.
Bizdeki referandum için “Hayır” kampanyasına girişen kim varsa
hepsine orada kucak açtılar.
Yıllardır “demokrasi” maskesiyle dolaşan Almanya Faşizmi'nde
“Hayır” kampanyası yapmak serbest de…
“Evet” kampanyası yapmak YASAK!
-Oh, ne ala; muallâ!
Türkiye'deki muhtemel Cumhurbaşkanlığı sistemi; özelde Almanya
genel manada Batılı devletler için ne denli hayati bir mesele ki,
işte bu yasaklardan medet umuyorlar.
Haçlı Siyonist devletleri, FETÖ eliyle 15 Temmuz 2016'daki darbe
girişimiyle işgal edemedikleri Türkiye'de 16 Nisan 2017'de
sandıktan “EVET” çıkması halinde bir kez daha devasa bir yıkıma
uğrayacaklar.
*
Başbakan Binali Yıldırım “Merkel bize Almanya'daki mitinglerde
sorun olmaz demişti” diyerek, Şansölye'nin “verdiği sözü”
hatırlatıyor.
Demek ki, neymiş? Bir defa daha hep birlikte gördük:
-Batılı devletlere asla güvenilmez!
-Bunların sözüne güvenip de yola çıkılmaz!
-Başta Almanya olmak üzere AB devletleri veya ABD yahut İsrail;
bunların alayı önce söz verirler sonra da adamı sırtından
hançerlerler!
*
FETÖ'nün iki kaçak savcısının hamisi Almanya'nın Başbakanı Merkel
mi; 24 Eylül 2013 tarihinde “Gerçek demokratlığı Hocaefendi temsil
ediyor!” diye konuşan Aydın Doğan'ın çok yakın dostudur…
Merkel ve Doğan “Transatlantik” cephesine bağlıdır.