“Adımızı Ulu Önder Atatürk koydu: Atatürk’ün gazetesiyiz” diyorlar.
Doğrusu, işbu “Atatürkçülük” kamuflajı pek konforlu ve de kullanışlıdır.
Cumhuriyet’in aslında ‘Washington Portakalı’ olduğu gerçeğini “fevkalade iyi” perdeliyor!
“Laikliğin Kalesiyiz” diyen gazetenin Ankara Temsilciliği yeni binasına kavuştu.
Açılışa katılanlar arasında “olmazsa, olmaz” iki ünlü “Ultra Laikçi” yerlerini almıştı:
-Eski Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile 367 Sabih Kanadson…
“Bu ikilinin Baronlar Konseyi’nde sandalyesi var mıdır?” diye hep merak etmişimdir!
“SAHTE BAYRAK” SALLIYORLAR
İki gün önceki açılışta misafirlerini ağırlayan Cumhuriyet Vakfı’nın Başkanı Alev Coşkun, “Holdinglerin gazetesi değiliz. Yandaş gazetesi de değiliz” demiş…
Çok uzun yıllardır False Flag (Sahte Bayrak) sallayan “Solcu-Devrimci” Cumhuriyet, gerçekte Komprador Burjuvazi’nin çıkarlarını kolluyor!
Türkiye’deki mevcut iktidarı yıkmak isteyen Sam Amca’sının yandaşıdır.
NEREDEN KOŞTU, GELDİ?
Mister Coşkun, gençlik yıllarından beri Derin Kulvarda “koşan, koşturulan” bir isimdir…
“Made in USA” 27 Mayıs darbesinin hemen öncesinde “sahaya sürülen” protestocu gençler arasındaydı.
*
Rasim Cinisli’nin “Bir Devrin Hafızası” adlı kitabında (Sayfa: 75) şu satırlar yazılıdır:
“Alev Coşkun ve Orhan Birgit’in başını çektiği elemanlar; aralarında Mehmet Barlas, Nurettin Sözen, Bozkurt Nuhoğlu, Ahmet Güryüz Ketenci gibi militanların da yer aldığı gençleri sahaya sürmüşlerdi…”
DAVETTEKİ YUMRUKLAŞMA
Emine Uşaklıgil’in “Benim Cumhuriyet’im” adlı kitabında; 16 Şubat 1969’daki “Kanlı Pazar” olayının gecesinde Mehmet Barlas’ın evindeki davette yaşananlar anlatılır.
Barlas Çifti; Gaziantep yemekleri eşliğinde, Cumhuriyet’in ağır toplarını -Nadir Nadi’den İlhan Selçuk’a, Ecvet Güresin’den İsmail Cem’e kadar- eşleriyle birlikte ağırlamışlardı.
Gecenin ilerleyen vaktinde Cumhuriyet’in Genel Yayın Müdürü Ecvet Güresin ile yazar İlhan Selçuk arasında başlayan tartışma, önce küfürleşmeye ardından yumruklaşmaya varmıştı.
Neticede, Ecvet Güresin işini kaybetmişti.