Haçlı Kralı İkinci Bush'un kardeşi Jeb Bush, başkanlık yarışından çekildi: Cumhuriyetçi aday adayları arasında ön seçimlerin üçüncü ayağının sonuçlanmasıyla birlikte “havlu” attı. Yani? “Üçüncü Bush” diye birisi olmayacak!
Aydın Doğan'ın ortağı Donald Trump, Cumhuriyetçi kanatta yarışı önde götürüyor!
Jeb Bush'un, Dabılyu'nun başkanlıktaki faturasının artı “Bush bıkkınlığının” altında kaldığını söyleyebiliriz. Sürekli esip gürleyen Trump ise İslam dünyasına yönelik olarak, İkinci Bush'tan bile daha fazla “kötülük ve zulüm” vaat ediyor!
Trump, daha ziyade bir tür “ölümü gösterip sıtmaya razı etme” adayı gibi görünüyor. Hillary Clinton ile finalde yarışması bekleniyor. İki partiden kimlerin adaylığı elde edeceğini söylemek için yine de erken: Önseçimlerdeki en kritik eşik Süper Salı'nın neticesini görmek gerekiyor.
*
Kasım 2000'de, İkinci Dabılyu Bush seçimi “hile” ile kazanırken; Jeb Bush Florida Valisi idi. Seçimin kaderini tayin eden zorlu yarış da Florida eyaletindeydi. Florida'yı kazanmak, başkanlık koltuğunu almak demekti. “Hile'nin Kralı” da Florida'da yapıldı. Epeyce bir hır gürden sonra, Anayasa Mahkemesi'ndeki bir fazla Cumhuriyetçi üyenin “oyuyla” Oval Ofis Dabılyu Bush'a teslim edildi.
Derin ABD'nin kararı böyleydi! Türkiye'deki iliştirilmiş kimi isimlerin, etki ajanlarının yere göğe sığdıramadığı Amerikan Demokrasisi'nin; aslında bir çeşit “sihirbazlık numarası” olduğunun ayan beyan ortaya çıktığı seçimdi!
*
Kurgusal 11 Eylül 2001 saldırılarının ardından “Haçlı Seferleri” tabirini kullanarak peşpeşe Afganistan ve Irak'ı işgal eden İkinci Bush yönetimi, bu iki ülkede toplam dört buçuk milyondan fazla Müslüman'ın kanlarını döktü…
Trump'ın ortağı Aydın Doğan'ın medyası; ABD'nin başını çektiği Batılı devletler koalisyonunun, Afganistan ve Irak'ta sivilleri, masumları, kadınları, çocukları kasten öldürmesine gıkını çıkarmadı. Müslümanları katledenleri canla başla destekledi!
David Rockefeller'ın kankası Mister Rahmi Koch ABD'nin Irak'ı işgalinden üç ay kadar önce (26 Aralık 2002) aynen şöyle diyordu:
“Irak Operasyonu olacaktır. Başından beri ABD'nin yanında olmalıyız. Çünkü ABD (Bush) bütün dünyaya 'Ya bizim tarafımızdasınız, ya da değilsiniz' dedi. Bizim de başka bir alternatifimiz yok. Türkiye, ABD'nin yanında yer alırsa uzun vadede mutlaka kazançlı çıkar.”
*
1 Mart 2003 tezkeresinin TBMM'de reddedilmesiyle ABD'ye “Hayır” diyen Türkiye, tam da bu tavrından dolayı kazançlı çıktı!
Tezkerenin reddedilmesi sürecinde dik duruşuyla öne çıkan ve kritik bir rol oynayan Deniz Baykal, aynen şöyle demiştir:
“TBMM, 1 Mart'ta Irak'a asker gönderme tezkeresini reddetmiş, Türkiye'nin öyle birileri istedi diye karar aldırtabilecek bir ülke olmadığını dünyaya göstermiştir. Türkiye'nin bölgede yıldızlaşmaya başlaması, 1 Mart'taki kararla olmuştur.” (Milliyet, 1 Ağustos 2012)
*
O dönemde Ecnebi Hürriyet'i yöneten Ertuğrul adlı Etki Ajanı ise “Tezkere geçmezse Türkiye savaşa girer” iddiasındaydı! “Türkiye ben bunun dışında kalacağım dediği takdirde 50 yıl bedelini ödemek zorunda kalabilir” diye “serbest atış” yapan da oydu. (27 Şubat 2003)
Tezkerenin ardından da, hayır oyu verenleri hedef tahtasına oturtup “Türkiye'nin içine düşeceği ekonomik krizin sorumlusu kimler olacaktır?” diye soruyordu!