‘İNSAN OLMA’ SERÜVENİ
Levent Gültekin, İslamcılığın içinden gelen ama dışından konuşan bir isim... İçinden gelmesi, bu ideolojinin taşıyıcıları, temsilcileri ve pratisyenleri ile olabilecek en üst düzeyde empati kurabilmesini; dışından konuşması ise onlara yönelik sağlıklı bir eleştirelliği işlerliği sokabilmesini sağlıyor. Levent’in eleştirel akla verdiği öncelik onu hiçbir şekilde “iman”la ters düşme noktasına getirmemiş. Fakat, imanı kendisine “zırh” yaparak yaşamaya kalkışanların; müminlerin, Müslümanların ve en önemlisi İslamcıların yapıp ettiklerini sınamaya yöneltmiş. Bu sınama sürecinin en taze ürünü, onun bu ay başında elimize ulaşan “Şatafatlı Mağlubiyet-İslamcıların İktidarla İmtihanı” adlı kitabı... Okurken yalnızca bir siyasi ideolojinin Türkiye macerasını anlama ve açıklama yolunda bir eleştirel çözümleme bulmuyor, aynı zamanda Levent’in İslamcılık durağına da uğramış kendi “insan olma” serüvenine ilişkin özeleştirel değerlendirmelerine de tanık oluyorsunuz. Yakın ve uzak gelecekte Türkiye’nın bugünlerine ilişkin en aydınlatıcı belgelerden biri olacağı kuşkusuz bu kitabını vesile ederek onunla bir bayram sohbeti koyulttuk.
- Geçen pazar yapılan ‘Teröre Karşı Tek Ses” mitingiyle başlayalım. Sivil Dayanışma Platformu düzenledi, ama miting aslında bir “devlet sesi”ydi ve bir seçim mitingine dönüştü. Nasıl değerlendiriyorsun?