“Gelecek ne getirirse getirsin, bir şey kesindir: O eski, öngörülebilir ve sadık Amerikan müttefiki olan Türkiye artık tarihe karışmıştır. (…) Her ne kadar bu süreç, Washington’un ‘müttefik’ bir Türkiye’ye sahip olduğu o eski güzel günleri aramasına sebep olabilirse de, yeni Türkiye aslında gerek kendi çıkarlarına ve gerekse bölgenin genel istikrarına muhtemelen daha iyi hizmet edebilir. Eminim ki münevver Amerikan gözlemciler, demokratik süreci güçlendirip derinleştirmiş, sorunlu ve çalkantılı Orta Doğu bölgesinde bir istikrar abidesi olan böyle bir yeni Türkiye’nin varlığını takdir edeceklerdir.”
Bu sözler, önceki gün hakkında 15 Temmuz darbe girişiminde parmağı olduğu gerekçesiyle yakalama kararı çıkarılan CIA Ulusal İstihbarat Konseyi eski başkan yardımcısı Graham Fuller’e ait. (G. E. Fuller, “Yeni Türkiye Cumhuriyeti: Yükselen Bölgesel Aktör”, Çev. M. Acar, Timaş Yayınları, İstanbul, 2008, s. 321 ve 325.)
Ajan Fuller, AKP’nin “Yeni Türkiye”sinin isim babası olduğunu düşündürten bu sözleri 2007 tarihli kitabında sarf etti ki kitabın adı da zaten bu bakımdan tam bir “muştu” gibi: “The New Turkish Republic: Turkey as a Pivotal State in the Muslim World”. Tamı tamına çevirmek gerekirse: Yeni Türk(iye) Cumhuriyeti: Müslüman dünyada pivot [yani en önemli, merkezi, oyun kurucu] devlet olarak Türkiye...
Evet, şimdi darbe teşebbüsünün tezgâhçısı olduğu gerekçesiyle suçlu ilan edilen Graham Fuller, AKP’nin “Yeni Türkiye”sini dünya âleme ilan eden kişi idi! Üstelik onun ABD'den bağımsız hareket etmesinin ABD'nin yararına olacağı telkiniyle...
Ajanımızın AKP’yi öne çıkarması ve onun ABD yönetimi, daha geniş çerçevede küresel sistem nezdinde “lansman”ını yapması, 2000’lerin başına tarihlenir.