Bu köşede de bahsettim yakına yakına: Sabiha
Gökçen’in yanı başında, Pendik’e bağlı Yenişehir beldesindeki
evimin bitişiğinde yer alan ve mucize kabilinden yapılaşmaya
açılmamış, üzerinde börtü böceğin, kuşların, köpeklerin raks ettiği
toprağa fütursuzca, arsızca, vicdansızca hafriyat atığı
bırakılmıştı öbek öbek…
Defalarca Pendik Belediyesi’ni aradım.
Defalarca talebimi kayda aldılar. Defalarca gerekeni yapacaklarını
söylediler. Bir kereye mahsus keşif yapmaya gelen memurlar oldu. O
hafriyat öbeklerinin kaldırılması için belediyeye dil döktüm
durdum.
Netice, hatice!.. İki yıl geçti, öbekler yerli
yerinde...
Fakat şimdi ne mi oldu?! “Belediye
Baba”nın erinip de yapamadığını “Doğa Ana”
sabırla ve şefkatle yaptı, o çirkin öbeklerin üzerinde yemyeşil
otları, hatta ağaçları bitirdi! Mübarek örtüsünü beşerî
çirkinliğimizin üzerine cömertçe, olgunlukla serdi.
Şimdi birer yeşil tepeciğe dönüşmüş durumda iki
yıldır orada duran inşaat atıkları.
***
Bu yazıyı yazarken bir de gazetemde gözüme
çarpıyor “Doğa Bereketi”ne dair dünyanın bir ucundan gelen
(BBC Türkçe mahreçli) şu diğer haber:
“Çin’in doğusundaki Zhejiang
eyaletindeki Şengşan Adası’nda bulunan Houtouwan
köyü, terk edildikten sonra, bitki örtüsünün
köyün yapılarının üstünü yavaş yavaş kaplamasıyla
masalsı bir görünüme kavuştu.”
Bir zamanlar iki bin balıkçı ailesini
barındıran 500 haneli köy, 1990’ların başında “daha iyi bir
hayat” arayışıyla boşalmaya başlamış ve bugün yalnızca birkaç
kişi kalmış. Ve Doğa, gidenlerin yerini öyle muhteşem bir şekilde
doldurmuş ki şimdi bu “doğa harikası”nı görmeye
doyum olmuyor!..
***
Geçen hafta bugün bu köşede yer alan
“Kıyametin jeolojik adı: Antroposen” başlıklı
yazımda insani etkinliğin, yani “kültür”ün bugün
yeryüzünün biyolojisinden öte jeolojisini de belirler hale
geldiğini; doğanın “kültür-egemen” bir boyunduruk altına
girdiğini; buna da jeolojik bağlamda “Antroposen” (İnsan
Çağı) dendiğini vurgulayan eleştirel bir değerlendirme ile
karşınıza çıkmıştım. O yazıdaki karamsar tabloyu yukarıda
belirtilenler bir parça dengeliyor. Doğa daha pes etmedi; ancak
tabii yine birkaç gün öncesinde ve yine Uzakdoğu’da Tayland’da
karaya vuran gencecik balinanın midesindeki 8 kilo plastik torba
nedeniyle beslenemediği için tüm çabalara karşın hayatını
kaybettiğini de acı ve öfke ile okuduk.
2050 yılında okyanuslarda balıktan daha fazla
plastik olacak! Ve plastiğe “Doğa Ana”, hafriyata
yapabildiğini de ne yazık ki yapamıyor!..
***