Tayfun Atay Cumhuriyet Gazetesi

Bir geleneğin ‘marka’ya dönüşümü: Beşiktaş

Benim Beşiktaşlılığım hep bir öğrenilmiş çaresizlikti. Hayal meyal hatırladığım ilk şampiyonluk 1967’de. Beş yaşındayım. Babam Beşiktaş’ın Ankara temsilcisi ve şampiyon...

05 Haziran 2017 | 38 okunma

Benim Beşiktaşlılığım hep bir öğrenilmiş çaresizlikti.

Hayal meyal hatırladığım ilk şampiyonluk 1967’de. Beş yaşındayım. Babam Beşiktaş’ın Ankara temsilcisi ve şampiyon takımla beraber Ankara 19 Mayıs Stadyumu’nda oynanan Cumhurbaşkanlığı Kupası maçında “maskot” olarak sahaya çıkıyorum. Çimlerin ortasında “Küçük Ahmet”in (rahmetli Ahmet Özacar) “Gel bakalım delikanlı” diye çağırıp neredeyse gövdem büyüklüğünde topla bana birkaç pas atışı bugün bile hafızamda ışıl ışıl!..

Ama sonrasında kocaman bir boşluk var! Çocukluğum, ergenliğim, ilk gençliğim ve erken yetişkinliğim boyunca hiç şampiyonluk görmedim.

Beşiktaş, 1967’deki şampiyonluktan tam 15 yıl sonra 1982’de, ben 20 yaşındayken tekrar şampiyon olabildi.

Genel tablo böyle ama buna eklenebilecek ve özellikle çocuk yaşta taraftar için travmatik bir dolu “nokta başarısızlık” da var.

En unutulmazı 1974’te Romen Steagul Roşu ile oynanan Avrupa Kupa Galipleri (şimdiki UEFA) Kupası maçı. İstanbul’da 2-0 kazandıktan sonra Romanya’da rövanş günü ve ben ortaokuldayım. Son ders zili çaldı, çıktık okul kapısından bahçeye doğru, “Beşiktaş 1-0 mağlup ama maç bitti bitiyor” dediler.

Birkaç adım atıp okulun bahçe kapısından dışarı sokağa çıktım, bir yerlerden “Aaa, 2-0 oldu” sesleri geldi.

Çok değil 40-50 metre ötedeki kahvenin bahçesinde maçı izleyenlerin yanına doğru ilerliyordum ki adeta ölüm sessizliğine bürünmüş kalabalık birden patladı ve “Hay Allah kahretsin, bu kadar olmaz, yuh” sesleri yükseldi.

Beşiktaş son “3 dakkada 3 gol” yemiş ve rövanşı kaybedip elenmişti.

Bu hep böyle devam etti. Mesela 1999’da Norveç’in Valerenga takımına İstanbul’da ilk yarı 3 gol atıp turu geçtik derken ikinci yarıda 3 gol yeyip turu bıraktığımız gibi...
O zaman da Fulya tesislerine gelen bir taraftarın Şifo Mehmet’e, “Kaptan ben ilk yarı 3-0’ken oğluma yarın okul var hadi yat artık zaten bu iş bitti dedim; şimdi sabah ona ne diyeceğim” şeklinde feryadı hatıramız oldu!..

Çocukken ne yaşattıysa Beşiktaş, büyüyüp baba olduğumuzda da onu yaşatmaya devam etti vesselâm!..

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Kalacak bir türkü söyler gideriz 10 Eylül 2018 | 3.904 Okunma Kovboylar yetmez, kotu da yasaklayın! 05 Eylül 2018 | 3.542 Okunma Betona tapanların mabedi yapıldı 03 Eylül 2018 | 3.675 Okunma Bir insanlık ibadeti: Cumartesi Anneleri 20 Ağustos 2018 | 156 Okunma ‘Eşkıya’nın namusu Deniz’den soruldu! 15 Ağustos 2018 | 2.575 Okunma